Haberler

Projeler

Türkiye'nin ilk doğa esaslı altyapı uygulama kılavuzu çıktı

Ülkemizin ilk sünger şehir olma yolunda önemli adımlar atan kentimizin uygulama kılavuzu da çıktı. Artık hep birlikte İzmiri'mizi sünger şehir olarak inşa edeceğiz. Tüm ülkemizin kentlerine ilham olması dileğiyle. 

Devamını Oku Devamını Oku
Projeler

Türkiye’nin ilk sünger otoparkı İzmir’de

İzmir Büyükşehir Belediyesi iklim krizi ve kuraklığa karşı başlattığı Sünger Kent İzmir projesine yeni halkalar ekliyor. Proje kapsamında Türkiye’de ilk kez Sünger Otopark adı verilen proje Gaziemir’de hayata geçirildi. Gaziemir Sakarya Sünger Otoparkı’ndaki çalışmayı inceleyen Başkan Soyer, uygulamayla yağmur suyunu biriktirip, tekrar kullanmayı hedeflediklerini belirterek “Sadece bu alanda yılda 6 bin metreküp su tasarrufu sağlanacak, bu da üç olimpik havuza eşit” dedi.  

Küresel iklim krizi ve kuraklıkla mücadele için Sünger Kent İzmir projesini hayata geçiren İzmir Büyükşehir Belediyesi, çalışmaya yeni bir halka daha ekledi. Gaziemir’de İZELMAN’a ait Sakarya Otoparkı, sünger otoparka dönüştürüldü. Otoparkı inceleyen ve bilgi alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Türkiye'nin ilk sünger otoparkına hoş geldiniz” dedi. Burasının da ilk bakışta Türkiye'nin her yerinde görülen otoparklardan biri gibi algılandığını ifade eden Başkan Tunç Soyer, “Ama öyle değil. Bu otopark Türkiye'deki bütün otoparklardan farklı. Zeminin altına döşenen geçirimli malzeme ile suyu zemin altında toplayıp, biriktirme imkanı veriyor. Yağmur suyu kanallarına gidip zayi olan suyu bu otoparkta zayi etmiyoruz. Kaybolmasına izin vermiyoruz. Yağmur suyu olarak Körfez’e akmasına izin vermiyoruz. Burada biriktiriyoruz. Bu da önemli bir tasarruf sağlıyor” dedi.

Su tasarrufu sağlanacak
Gaziemir Sakarya Sünger Otoparkı içerisine düşen yağmur sularının akış yönleri dikkate alınarak belirlenen noktalarda suyu toplayan ve sızdıran özel tasarlanmış sızma hendekler inşa edildiğini belirten Başkan Soyer, sadece bu otoparkta yılda ortalama 6 bin metreküp su tasarrufu sağlandığını, bunun da üç olimpik havuza eşit olduğunu vurguladı. Başkan Soyer, “Aynı zamanda su döngüsü ve yeşil dönüşüme de büyük katkı sunuyor. Bunu diğer otoparklara da uyarlayacağız. Sünger Kent bize sonsuz bir çalışma alanı veriyor. Hiç kimsenin aklına gelmeyen birçok başlıkta suyu toplayarak tekrar kullanmanın yollarını açmaya çalışıyoruz. Türkiye'de yepyeni bir uygulama başlattık. İklim krizinin en önemli sorunlarından olan kuraklıkla başa çıkmak için yağmur suyundan tasarruf sağlamayı, korumayı ve tekrar kullanmayı hayata geçirmiş oluyoruz” diye konuştu.

“Daha güzel ve yeşil bir çevre sunuyoruz”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Su Kaynakları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde görevli Şehir Plancısı Aybüke Gümüş de çalışmanın önemine değinerek, “Beton veya asfalt kaplı geçirimsiz alanlarda tekrar toprak yüzeyler yaratarak kentte ısı adası etkisini azaltıyoruz. Örneğin burası önceden parkelerle kaplı bir alandı. Biz parkeleri kaldırıp altına geçirimli malzemeler ekledik. Burayı sızdırma hendeği haline getirdik. Böylelikle alandaki yağmur suları buraya akıyor. Buradan da yeraltına geçmiş oluyor. Sadece yeraltı sularını korumak değil burada yarattığımız yeşil alanla birlikte kentte ısı adası etkisini kırıyoruz. Daha güzel ve yeşil bir çevre sunuyoruz” dedi. Isı adası etkisinin ne olduğunu anlatan Gümüş, şunları söyledi: “Beton, asfalt ve cam gibi geçirimsiz yüzeyler kente düşen güneş ışınlarını geri yansıttığı için normalden daha sıcak hissetmemize ve iklimin değişmesine neden oluyor. Buraya koyduğumuz toprak ve bitkiler, ısıyı tutarak kentimizin ısı adası etkisini düşürüyor. Böylece çevreye faydalı bir çalışma oluyor.”

Yeşil dönüşüm
İZELMAN A.Ş. tarafından işletilen 8 bin 200 metrekare büyüklüğündeki açık otoparkın toplam 644 metrekarelik bir bölümü geçirimli hale getirildi. Otopark içerisine düşen yağmur sularının akış yönleri dikkate alınarak belirlenen noktalarda yağmur sularını toplayan ve sızdıran özel tasarlanmış sızma hendekleri inşa edildi. Yine akış analizleri çerçevesinde bazı alanlar ise yağmur sularının toplandığı geçirimli alanlar haline getirildi. Yağmur suları bu sünger alanlarda toplanarak su döngüsüyle yeşil bir dönüşüm gerçekleştirildi.

Sünger Kent İzmir projesi büyüyor
Yağmur suyu hasadına yönelik bir teşvik sistemi uygulanarak 5 bin binaya 5 bin yağmur suyu deposu dağıtımı ile İzmir’e 10 bin yağmur bahçesi kampanyası yürütülüyor. Otobüs durakları yağmur suyu hasadı ile doğa dostu yeşil duraklara dönüştürülüyor. Bu kapsamdaki ilk çalışmalar 12 durakta tamamlandı. Mezarlık alanlarında da yağmur suyu hasadı ile yeşil bir dönüşüm yapılıyor. İlk dönüşüm projesi Işıkkent Mezarlığında yapıldı.
Kentin asfalt ve betonla kaplı geçirimsiz yollarını, otoparklarını ve benzeri yüzey alanlarını, su baskınlarını önlemek amacıyla geçirimli alanlara dönüştüren Büyükşehir Belediyesi, bu alanlara düşen yağmur sularını park ve refüjlere yönlendirerek su baskınlarını önlüyor, su döngüsü ile yeşil dönüşümleri gerçekleştiriyor. Bu kapsamdaki uygulamalar Buca’da yer alan iki park alanında, Bornova Metro İstasyonu refüjünde ve Gaziemir İZELMAN otoparkında yaşama geçiriliyor.

 

Devamını Oku Devamını Oku
Projeler

Sünger Kent İzmir projesiyle Buca’ya düşen yağmur suyu toplanacak

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Buca’nın iki ayrı bölgesinde yağmur suyunu toplayarak, su baskınlarının önüne geçmeyi hedefleyen Sünger Kent İzmir projesini devreye aldı. Başkan Tunç Soyer, Atatürk Mahallesi’nde günde 470 ton yağmur suyunun toplanmasını sağlayan çalışmalar ile Bahçekapı Parkı’nda saatte yaklaşık 54 ton suyun yer altına sızdırılabildiği taşkın drenaj kuyularını yerinde inceledi. Başkan Soyer “Şehrimizi tam bir Sünger Kent haline getirene kadar çalışmalarımız sürecek” dedi.
 
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kuraklıkla mücadele vizyonuyla şekillenen ve yağmur suyu hasadı çalışmalarını genişleten Sünger Kent İzmir projesi farklı uygulamalarla sürüyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Buca’nın Atatürk Mahallesi ile Bahçekapı Parkı’nda devreye alınan Sünger Kent İzmir çalışmalarını yerinde inceledi. Atatürk Mahallesi’nde uygulanan yeşil altyapı teknikleriyle günde 470 ton yağmur suyunun toplanması sağlanıyor. Bahçekapı Parkı da açılan taşkın drenaj kuyularıyla Türkiye’nin ilk taşkın parkına dönüştürüldü. Bu sayede saatte yaklaşık 54 ton su yer altına sızdırılabiliyor.
Başkan Tunç Soyer, aşırı yağıştan kaynaklanan su baskınlarının önüne geçmeyi hedefleyen, aynı zamanda yağmur suyunu toplayarak su tasarrufu sağlamayı amaçlayan projenin önemine değinerek “Sünger Kent uygulamalarını şehrin her yerine yaymaya başladık. Hem metropolde, hem kırsalda, her yerde yağmur suyunu toplayacak mekanizmalar, yeni yaratıcı çözümler üretiyoruz. Alim Murathan hocam ve çalışma arkadaşları, kurduğumuz yeni ekip, Türkiye’ye model olacak, Türkiye’ye örnek olacak yepyeni uygulamalar ortaya koyuyorlar. İZSU Genel Müdürlüğü ile işbirliği içerisinde çalışmalar yürütülüyor” dedi.
 
“Yeraltı kaynakları da beslenecek”
Bahçekapı Parkı’nın düşük bir kotta bulunduğunu ve çevreye düşen yağmur suyunun, bu alanda toplandığını belirten Başkan Tunç Soyer, “Buca’nın en çanak noktalarından biri burası. Çevrede düşen yağmur suyu burada toplanıyor. Ve hep su altında kalan bir bölgeydi. Projeyle, suyu yeraltına taşıyacak bir mekanizma kuruldu. Bu yeraltı su kaynaklarının da güçlü şekilde beslenmesi anlamına geliyor. Devam edeceğiz. Şehrimizi tam bir Sünger Kent haline getirene kadar çalışmalarımız sürecek” diye konuştu.
 
Günde 470 ton yağmur suyu toplanacak
Buca Atatürk Mahallesi’nde cadde ve sokaklara düşen yağmur sularını tutmak ve su baskınlarını önlemek amacıyla mevcut altyapı sistemi ile entegre çalışan yeşil altyapı teknikleri uygulandı. Toplam 580 metrekare büyüklüğündeki alanda gerçekleştirilen kesik bordür, yağmursuyu sızdırma hendeği ve taşkın drenaj kuyusu teknikleri ile günde 470 ton yağmur suyunun toplanması, temizlenmesi ve doğrudan yeraltına sızdırılması sağlanıyor. Bu proje ile bölgedeki su baskınlarının, yeni altyapı tesislerine ve mevcut altyapı tesislerinin yeniden inşa edilmesine gerek duyulmadan yeşil altyapı teknikleri ile önlenmesi hedefleniyor.
 
Buca’da taşkın park oluşturuldu
Buca’nın 1025. sokak paralelinde bulunan ve çevresine kıyasla düşük kotta kalan Bahçekapı Parkı’na komşu sokak ve yollara düşen sular, mevcut kanalizasyon sistemi bağlantıları kesilerek park alanına yönlendirildi. Böylece bu alan Türkiye’nin ilk taşkın parkına dönüştürülmüş oldu. Park sonunda açılan üç adet taşkın drenaj kuyusu ile saatte yaklaşık 54 ton su yer altına sızdırılabiliyor. Proje ile park çevresinde akışa geçen yağış sularının park alanına yönlendirilerek burada tutulması, daha düşük kottaki yerleşimlerde su baskınlarının engellenmesi ve parkların yağmur suyu yönetimindeki ek fonksiyonlarının ön plana çıkarılması amaçlanıyor.
 
 

Devamını Oku Devamını Oku
Projeler

Türkiye’nin ilk biyolojik sızdırma göleti İzmir’de

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kuraklıkla mücadele için hayata geçirdiği Sünger Kent projesi kapsamında Türkiye’nin ilk biyolojik sızdırma göleti İzmir’de oluşturuldu. 

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kuraklıkla mücadele kapsamında hayata geçirdiği Sünger Kent İzmir projesiyle Türkiye’nin ilk biyolojik sızdırma göleti İzmir’in Ödemiş ilçesinde oluşturuldu. Bademli Kooperatifi’nin seralarının çatı alanları ile gölet çevresindeki tarım alanlarına düşen yağmur suları ve yaz aylarında tarımsal sulamadan dönen tüm suların drenaj kanalları ve boru hatlarıyla sızdırma göletine ulaştırılacağı projeyle, yılda yaklaşık 24 olimpik havuzun alabileceği su yeraltında depolanabilecek. Yeraltında depolanan bu sular ile 196 bin m² tarım arazisi ve Bademli Kooperatifi'nin tüm su ihtiyacı karşılanmış olacak.

“Kuraklığın açtığı yaraya merhem olmak için tasarladık”
Bugün Ödemiş'te dirençli kent İzmir bayrağını göndere çektikleri tarihi bir ana tanıklık ettiklerini belirterek sözlerine başlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Bademli Biyolojik Sızdırma Göleti’nin, Küçük Menderes Havzası'nın bereket pınarı olacağını söyledi. Bu projeyi, havzanın en büyük sorunu olan kuraklığın açtığı yaraya merhem olmak için tasarladıklarını anlatan Başkan Tunç Soyer, “Gölet ve şarj kuyularımızla, kuraklıkla boğuşan Küçük Menderes Havzası'ndaki çiftçilerimize can suyu olacağız. Yeraltı sularımızı yeniden dolduracak, bereketi çoğaltacağız. Çünkü biliyoruz ki su varsa bereket var, su varsa emek var, su varsa ekmek var. Bademli Biyolojik Sızdırma Göletimiz, işte o suyu Küçük Menderes Havzası'na geri getirecek” dedi.

Sünger Kent projesinin kırsal ayağını oluşturan Küçük Menderes Ovası Yağmur Suyu Hasadı çalışmaları da son hızıyla sürüyor. Projeyle, Küçük Menderes Havzası’nda yeraltı sularını yeniden doldurmak için şarj-besleme kuyuları, sızdırma sarnıçları ve sızdırma göletleri kurarak yağmur suyu hasadı yapılıyor. Bu amaçla Ödemiş’te 60 bin metreküp suyu, yani 24 olimpik havuzun biriktirebileceği suyu, yeraltında depolayacak Türkiye’nin ilk biyolojik sızdırma göleti yapıldı. Gölet 2,5 m derinliğinde ve 1255 m2’lik bir alana bir alana sahip. Yapılan akifer testleri ile bir metrekaresinde günde 3 m3 sızma ve 769 m2‘lik sızdırma alanı, tasarım kriterleri olarak belirlendi ve bu hidrolik verilerle inşa edildi.  Göl alanına tarımsal alanlardan gelen sular, tarım ilaçlarındaki zararlı kimyasallardan biyo-filtrelenme ile temizlenerek akifer sistemine veriliyor. Bu yönüyle de Türkiye'nin ilk biyolojik sızdırma göleti özelliğini taşıyor.



 
Devamını Oku Devamını Oku
Projeler

Işıkkent Mezarlığı’nda yağmur suyu hasadı başladı

Sünger Kent İzmir Projesi ile yağmur suyu hasadına başladıklarını hatırlatan Başkan Soyer, “Işıkkent Mezarlığı’nda ve mezarlık içinde yer alan camide hayata geçirdiğimiz projeyi diğer mezarlıklarımıza da taşıyacağız. Hem su tasarrufu sağlayan hem de taşkınları önleyen bu çalışmamız Türkiye’ye örnek olacak” dedi.
 
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Bornova Işıkkent Mezarlığı ile yine mezarlık içerisinde bulunan Niyazi Zarife Ersoy Camii’ne konulan biri 3 diğeri ise 10 tonluk iki yağmur suyu hasadı deposunu inceledi. Küresel iklim krizi sonucu yaşanan kuraklıkla mücadele için su tasarrufu sağlamayı amaçlayan depolar sayesinde mezarlık çevresindeki yollarda biriken yağmur suları toplanacak. Yine çeşmelerden akan fazla sular da toplanarak depolanacak. Böylece yeşil alanların su ihtiyacı, yağmur hasadından karşılanacak. Depolar sayesinde yılda 3 bin 500 metreküp su tasarrufu sağlanacak.
 
5 bin binaya 5 bin depo
İklim krizinin derinleştiğini, kuraklık tehdidinin her geçen gün büyüdüğünü hatırlatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bu koşullar altında suyu daha tasarruflu kullanmak zorundayız. O nedenle önce yağmur suyu hasadı fikri ile tanıştık. Yağmur suyunu toplamamız gerektiğine karar verdik. Sünger Kent İzmir projesiyle 5 bin su deposu ile 5 bin binanın yağmur suyunu toplayacak çalışmayı başlattık. Buna paralel çalışmalardan biri de Işıkken Mezarlığı yağmur suyu depoları” dedi.
 
Filtre edildikten sonra kullanılacak
80 bin metrekare alan üzerinde kurulu mezarlıkta yağmur suyunu toplamak için hazırlanan projenin önemine değinen Başkan Soyer, “Arkadaşlarımız kendi çabaları ile olağanüstü bir projeyi hayata geçirdiler. Proje, alana düşen yağışın yollardaki mazgallarla toplanmasını ve filtre edildikten sonra yeşil alanlarda, peyzaj düzenlemesinde kullanılmasını mümkün kılıyor. Türkiye’de ilk kez bir cami yağmur suyu hasadı yapıyor. Işıkkent Mezarlığı’nda bulunan camiye koyduğumuz su deposu, çatısındaki yağmur suyunu toplayacak ve cami çevresindeki peyzaj alanının yeşillendirilmesinde kullanılacak” diye konuştu.
 
“Ciddi tasarruf sağlayacağız”
Depoların hem daha yeşil bir çevre için faydasının bulunduğunu hem de çok ciddi su tasarrufu sağlayacağını aktaran Başkan Soyer, şunları söyledi: “Ama bir başka önemli faydası da Işıkkent Mezarlığının hemen dışında üç taşkın noktası vardı. Bu taşkın noktalarının artık bir tehdit olması ihtimalini ortadan kaldırıyor. O bölgeye giden suyu bu depolarda toplama, biriktirme imkanı yaratıyor. Taşkın sorununu çözen, su tasarrufu sağlayan ve yeşil çevre yaratılmasına imkan sunan son derece kıymetli bir çalışma. Küçük bir alan olarak görülebilir ama biz bu projeyi diğer mezarlıklarımıza da taşıyacağız. Böylece çok ciddi bir tasarruf sağlamış olacağız. Üstelik kuraklığa karşı anlamlı bir önlem almış olacağız.”
Devamını Oku Devamını Oku
Projeler

Yağmur suyu hasadı ile ekolojik duraklar

İzmir Büyükşehir Belediyesi, kuraklıkla mücadelede büyük öneme sahip yağmur suyu hasadı çalışmalarına bir yenisi daha ekledi. Sürdürülebilir yağmur suyu yönetimi için Sünger Kent İzmir projesini hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, küresel iklim krizine karşı farkındalığı arttırmak amacıyla yağmur durakları oluşturdu. İlk etapta Konak’ta bulunan 5 durağa yağmur suyu depoları yerleştirildi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ESHOT otobüs duraklarına konulan ve buradaki yağmur suyunu toplayarak duraklardaki bitkileri sulamak için kullanılacak depoları inceledi. Her biri 500 litre su toplama kapasitesine sahip depolar, görsel açıdan da dikkat çekiyor. 

“Çok anlamlı bir çalışma”
Çok güzel bir proje ile güne başladıklarını ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, çalışmanın heyecan verici olduğunu belirtti. Başkan Soyer, “Çok küçük bir adım gibi görünebilir ama çok anlamlı bir adım. Çünkü ESHOT otobüs duraklarında, durak çatılarına konulan düzenekle yağmur suyunu toplamaya başlıyoruz. Durağın etrafına yerleştirdiğimiz bitkileri bu su ile sulayacağız. Çok etkili bir proje. Hem yağmur suyunun israfını ortadan kaldıracağız hem de duraklarımız daha da güzel olacak” diye konuştu. 

“Ciddi bir kuraklık tehlikesi ile karşı karşıyayız”
Projenin yağmur suyunun israf olmasını engellemek için önemli olduğunu vurgulayan Başkan Tunç Soyer, “İklim krizi nedeniyle ciddi bir kuraklık tehlikesi ile karşı karşıyayız. İklim krizinin yaratacağı büyük tahribatlara, büyük hasarlara hazırlıklı olmak gerekiyor” dedi. 

“Köklerimize dönüyoruz”
Sünger Kent uygulamasını şehre yaymaya çalışırken, diğer taraftan suyun tasarruflu kullanılmasını sağlayabilmek için de birçok yöntem uyguladıklarına dikkat çeken Başkan Tunç Soyer, şunları söyledi: “Bunlardan biri de kenti bu iklimin, toprağın geçmişi ile uyumlu, bölgenin su istemeyen dirençli bitki örtüsüyle yeşillendirmek. Zakkumdan sandal ağacına birçok tür geçmişte bu topraklarda çok güçlü olmasına rağmen sonradan unutulmuş. İthal ürünlerle bezenmiş peyzajı değiştirmeye başlıyoruz. Aslında bir anlamda köklerimize dönüyoruz. Böylece çok daha az su isteyen bir bitki örtüsü ile şehrimizi daha da güzelleştireceğiz.”

İklim krizinin etkilerini anlatan farkındalık projesi
Başkan Danışmanı Alim Murathan da “Kentte yağmur suyu hasadının yaygınlaşması, yeşil dönüşümün sağlanması için 5 bin depoyu ücretsiz olarak dağıtıyoruz. Bu, yağmur suyu hasadına yönelik bir kent oluşturmayı amaçlayan bir projeydi. Şimdi de iklim krizinin etkilerini anlatan bir farkındalık projesi olarak yağmur durakları çalışmasını hayata geçirdik. Durakların üzerine düşen suları topluyoruz ve durakların arkasındaki bitkileri suluyoruz. Bu, iklim krizinin beş etkisini anlatıyor. Küresel ısınmayı, sel ve taşkınları, kuraklığı, küresel ısınmanın kaynağı sera gazlarını anlatan bir hikaye. Yurttaşlarımızın bu çalışmadan ilham almasını ve iklim krizine karşı kentimizin mücadelesine ortak olmasını istiyoruz” dedi. 
ESHOT Genel Müdürü Erhan Bey ise bu çalışma ile suyun korunduğunu ifade ederek, “Ayrıca hem duraklarımızın görselliği dikkat çekecek hem de yağmur suları boşa akmamış, verimli kullanılmış olacak” diye konuştu. 

Devamını Oku Devamını Oku
Projeler

Sünger Kent İzmir projeleri ve Teknik Uygulama Kılavuzu Tanıtım Toplantısı

Kültürpark’taki İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda yapılan toplantıda Sünger Kent İzmir projesi ve teknik uygulama kılavuzu hakkında bilgi verildi. Toplantıya Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bürokratları da katıldı. Başkan Tunç Soyer, Sünger Kent projesini Türkiye’de ilk kez İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başlattığına değinerek  “Bununla gurur duyuyoruz ama bunun yayılması lazım. İlçe belediyelerimizin de diğer büyükşehir belediyelerinin de yapması lazım. Sonuçta kuraklıkla daha çok yüz yüze kalacağız. O zaman çok geç olabilir. Başka çözümler de üretmemiz gerekiyor” dedi.

“Birlikte kafa yormalıyız”
İnsanlığın inanılmaz bir kuraklık tehdidiyle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Başkan Soyer,   “Çok vahim bir durumla karşı karşıyayız. Kendi kurumsal kapasitemizle bununla nasıl başa çıkabiliriz, bu hikâyeyi nasıl hafifletebiliriz düşüncesinden yola çıkarak yaptığımız bir proje bu. Bu, sadece yağmur suyu deposu ve yağmur suyu bahçeleriyle sınırlı bir şey değil. Geçen hafta Ödemiş’te tarlalarda yağmur suyu toplayabilmek için 2 bin civarında sarnıç dağıtmak üzere toplantı yaptık. Ama bu topyekûn bir mücadeleyi gerektiriyor. O nedenle Sünger Kent oluşturma fikriyle ilgili her birinizin desteğine ihtiyaç duyuyoruz. Topyekûn özellikle İzmir’in metropol ilçelerdeki belediyelerimizin desteğiyle, işbirliğiyle yürümek mecburiyetimiz var” dedi. 

Teknik kılavuz paylaşıldı
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve Jeoloji Mühendisi Alim Murathan ise projenin Başkan Soyer’in vizyonu sayesinde hayata geçirildiğini belirterek “Başkanımız 26 Aralık’ta projenin tanıtım toplantısını yaptı. Türkiye genelinden çok olumlu geri dönüşler aldık. Sadece Türkiye değil, Afrika’dan, Avustralya’dan, İngiltere’den çok sayıda kişi, akademisyen, bilim insanı Türkiye’de de böyle bir projenin başlamasından son derece hoşnut olduğunu söyledi. Bizim çalışmamızın özgünlüğü şu; biz Sünger Kenti bu kentin temel altyapı sistemi üzerine kurmayı planladık. Kentin zorlukları ve bize sunduğu olanakları dikkate alarak bir kentsel analiz yaptık. Bu analiz üzerine daha bütünlüklü bir proje ortaya koymaya çalıştık” dedi. Alim Murathan, “Herkes Sünger Kent pilot projesini yapabilmeli diye düşündük ve teknik kılavuz hazırladık. Kılavuz bir rehber niteliğinde. Biz bu toplantıyı bu kılavuzu sizlerle paylaşmak için yapıyoruz” diye konuştu.

Devamını Oku Devamını Oku
Projeler

Sünger Kent İzmir Programı Tanıtıldı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer kuraklıkla mücadele vizyonuyla şekillenen yağmur suyu hasadı çalışmalarını genişletecek Sünger Kent İzmir projesini tanıttı. Başkan Tunç Soyer, yağmur suyu depoları ve yağmur bahçesi uygulamasına yurttaşların da katılabileceğini hatırlatarak “Gelin Sünger Kent projesini beraber yapalım. Hep birlikte İzmir’in geleceğini inşa edelim” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka Bir Su Yönetimi Mümkün” vizyonuyla hayata geçirilen Sünger Kent İzmir projesinin tanıtım toplantısı Tarihi Havagazı Fabrikası Gençlik Yerleşkesi’nde yapıldı. Türkiye’de bir ilk olacak projeyle şehrin caddelerine, sokaklarına, yollarına düşen yağmur suyunun bilimsel uygulamalarla yer altında depolanmasını sağlayacak. Çatılara düşen yağmur suyunun ise hasat edilerek biriktirilmesi, temizlenmesi ve yeniden kullanılmasını mümkün kılacak proje Başkan Tunç Soyer tarafından kamuoyuna tanıtıldı.

Türkiye’nin en kapsamlı yağmur suyu hasadı ile yeşil dönüşümü esas alan projenin anlatıldığı toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in eşi ve Köy-Koop İzmir Birlik Başkanı Neptün Soyer, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bürokratları, muhtarlar, apartman ve site yöneticileri, mülk sahipleri, resmi ve özel okulların temsilcileri katıldı.

Dünyamızı iyileştirmenin yegâne yolu şehirlerden geçiyor
İzmir’i Türkiye’nin ilk sünger kenti yapacak proje için konuşan Başkan Tunç Soyer, doğru ve yanlış şehirleşme örneklerinden bahsederek “Kentler gezegenimizdeki yaşam enerjisini kullanarak kendine gıda, elektrik, eşya ve hammadde üretiyor. Bunun karşılığında geriye sadece plastik atık, karbondioksit, savaş ve yoksulluk veriyor. Şehirler ve ekosistem arasındaki bu yıkıcı ilişkinin sürdürülemez olduğunu uzun zamandır çok iyi biliyoruz” dedi.

İzmir’de bu yıkıcı ilişkiyi ortadan kaldırmak için üç yıldır çok ciddi adımlar attıklarını belirten Başkan Soyer, “Dünyamızı iyileştirmenin yegane yolu şehirlerden geçiyor. Kentsel nüfus oranı bugün itibarıyla yüzde 55’i geçti ve 2050’de bunun yüzde 68, 70’lere varması öngörülüyor. Yani çok net olarak görüyoruz ki geleceğin dünyası şehirler dünyası olacak. İşte bu yüzden, bu gezegende yaşamakla ilgili ne derdimiz varsa bunun çözümünü şehirlerde üretmek zorundayız. Bunu da başarmanın tek bir yolu var. Şehirleri doğanın döngülerinin bir parçası haline getirmek. Bu dünyadaki varlığımızı sürdürmek konusunda samimiysek, başka bir şehirciliğin mümkün olduğuna inanmak ve bu yönde de cesur, kararlı adımlar atmak mecburiyetindeyiz. İşte İzmir’de bunu yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Devrim diyebileceğimiz yepyeni bir dönemi başlatıyoruz
Yaklaşık iki yıl önce 11 Büyükşehir Belediye Başkanı ile İzmir’de “Kentlerde Sürdürülebilir Su Politikaları Zirvesi” düzenlediklerini hatırlatan Başkan Soyer, sözlerine şöyle devam etti; “Bu zirvede 11’i büyükşehir 22 il belediye başkanımızla ‘Başka Bir Su Yönetimi Mümkün’ demiştik ve bununla ilgili bir manifesto yayınlamıştık. Metnin beş temel ilkesinden biri ‘Doğanın su döngüsünü koruyacağız’ ifadesiydi. Ne yazık ki kentlerimizde 60 yılı aşkın süredir, sonuçları üzerinde hiç düşünülmeden doğanın su döngüsü yok edilmiş. Beton odaklı büyüme nedeniyle suyu geçirmeyen sert yüzeyler her yeri kaplamış. Toprakla suyun arasına adeta yapay bir kabuk serilmiş. Yeraltına süzülemeyen ve bu yüzden kent içinde serbest akışa geçen suyu tahliye etmek için çok yüksek maliyetli yağmur suyu kanalları yapılmak istenmiş. Fakat ekonomik nedenlerle İzmir gibi birçok kentte bu süreç tamamlanamamış. Yanlış yapılaşmaya iklim krizi de eklendiğinde karşımızdaki sorun her gün daha da büyümüş. Bu yüzden suyun yıkıcı gücüne dünyada ve İzmir’de artık daha sık tanıklık ediyoruz. 2019 ve 2021 Şubat’ta tam 3 bin 600 noktada taşkın ve su baskınları yaşadık. Sel ve taşkınları önlemek ve aynı zamanda İzmir Körfezi’ni temizlemek için 2019’dan bu yana şehrimizin yağmur suyu kanalı altyapısını tamamlamak için büyük yatırımlar yapıyoruz. Bugünse yağmur sularının yönetiminde devrim diyebileceğimiz yepyeni bir dönemi başlatıyoruz. O yüzden çok heyecanlıyız. Bu dönüşümü, sürdürülebilir yağmursuyu yönetimini amaçlayan Sünger Kent İzmir projemiz ile gerçekleştireceğiz.”

Hedefimiz İzmir’i 5 yıl içinde bir sünger şehir haline getirmek
İzmir’in üzerine serilmiş beton kabuğu yer yer kırarak, suyun yeniden toprakla buluşmasını sağlayacaklarını ifade eden Başkan Soyer,  Sünger Kent İzmir projesinin planlanması ve teknik altyapısını oluşturmak amacıyla bir buçuk yıl önce Su Kaynakları Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni kurduklarını söyledi. Türkiye’nin ilk Sünger Kent yönetim modelini uygulamak için çok farklı uzmanlardan oluşan bu birimin bir buçuk yıl süren bir çalışma ile İzmir’e özgü bir program oluşturduğunu da vurgulayan Başkan Soyer, “Bu program kapsamında Türkiye’nin ilk sünger kent yönetmeliğini Büyükşehir Belediye meclisimizden Ekim ayında geçirmiştik. Arkadaşlarımız kent içinde sünger kent uygulamalarını yaygınlaştırmak amacıyla kapsamlı bir teknik uygulama kılavuzu da hazırladı. Bunu ilçelerimizle de paylaşacak ve ilçelerimizin de benzer uygulamaları hayata geçirmesini mümkün kılacağız. Öte yandan İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü akademisyenleri ve Hollandalı HNS şirketi ile Bostanlı ve Poligon derelerinin sünger kent konsepti planlama çalışmalarını bir hayli yol alarak sonuçlandırmak üzereyiz. Hedefimiz, İzmir’i beş yıl içerisinde bir sünger şehir haline getirmek. Böylelikle kent içindeki yağmur suyunun akışını beş yılda yüzde 70 oranında azaltmayı hedefliyoruz”  diye konuştu.

5 bin binaya 5 bin yağmur suyu deposunu biz hediye edeceğiz
Sünger Kent İzmir projesinin en önemli özelliklerinden birinin İzmir’de yaşayan tüm vatandaşların katılımını esas alması olduğunu belirten Başkan Soyer, “Projemizin iki kapsamlı uygulamasını vatandaşlarımızla birlikte gerçekleştireceğiz. Bunlardan ilki yağmur suyu hasadı… Kentimize düşen yağmuru değerlendirip yeniden doğal su döngüsüne iade edeceğiz. Yağmur suyu hasadına yönelik bir teşvik sistemi uygulayarak 5 bin binaya 5 bin yağmur suyu deposunu biz hediye edeceğiz. Bu uygulamayı da hemen şimdi bugün itibariyle başlatıyoruz. Kentimiz çatılarına düşen su miktarı, en büyük içme suyu kaynağımız Tahtalı Barajı’nda her yıl biriken sudan daha fazla. Yani şehrimize düşen yağmur ne yazık ki boşa akıp gidiyor, kirleniyor, taşkınlar ve su baskınlarına neden oluyor. Beş bin yağmur suyu deposu ile hem su tasarrufu yapacağız hem körfezin temizlenmesine katkı vermiş olacağız aynı zamanda taşkınları ve su baskınlarını önlenmesine destek olacağız” dedi.

10 bin yağmur bahçesi kampanyası başlıyor
Başkan Soyer ikinci çalışmanın ise “İzmir’e 10 bin yağmur bahçesi” kampanyası olduğunu vurgulayarak, “Yağmur bahçeleri için başvuruda bulunacak 10 bin vatandaşımıza yapacağı yağmur bahçesinde ekeceği bitkileri biz vereceğiz. Bu uygulamayı da bugün itibariyle başlatıyoruz. İzmir’de oluşturacağımız her bir yağmur bahçesiyle sokaklarımıza, caddelerimize düşen ve kanalizasyon sistemimize giden yağmur sularını engellemiş olacağız ve taşkınlardan korumuş olacağız, sularımızı temizleyecek ve böylece yeniden doğaya kazandıracağız. Sünger Kent İzmir ile bu iki uygulamanın dışında kentsel ve kırsal alanda aşama aşama birçok pilot projeyi hayata geçireceğiz. İzmir, mavi ve yeşil bir altyapıya kavuşacak. İzmir’in caddeleri, sokakları, çatıları ve bahçelerine su yeniden toprakla buluşmak üzere akacak” ifadelerini kullandı.

Her biri Türkiye’ye rehber
Bu projelerin her birinin Türkiye için rehberlik edecek nitelikte olduğunu belirten Başkan Soyer, sözlerini şöyle tamamladı: “Küresel krizleri çözmeye yönelik münferit çabalarımızın tek başına işe yaramayacağı çok açık. İşte eylemlerimiz arasındaki uyum, şehirlerimizin doğayla uyumu kadar önemli. İşte bu yüzden tüm İzmirlileri Sünger Kent projemize katılmaya davet ediyorum. Gelin, hep birlikte yağmur suyu depoları ve yağmur bahçesi uygulamalarıyla Sünger Kent Projesi’ni birlikte gerçekleştirelim. Hep birlikte, İzmir’in geleceğini inşa edelim. Kuraklıkla, taşkınlarla birlikte mücadele edelim.”

İzmir’e özgü modelleme
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı, jeoloji mühendisi Alim Murathan ise proje hakkında teknik bilgi verdi. Sünger Kent projesiyle İzmir’e özgü bir modelleme yapıldığını belirten Alim Murathan, baskın ile taşkınların önlenmesi için yapılacakları anlattı.

Başvurular başladı
Bu çalışmayla İzmir Büyükşehir Belediyesi, yağmur suyunu toplayacak ev ve iş yerlerine destek de olma kararı aldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi sistem kurulumu için başvuru yapılan ilk 5 bin bina için teşvik amacıyla yağmur suyu deposu verecek. Sisteme dahil olmak isteyen İzmirliler buradan başvurabilir.

 

Devamını Oku Devamını Oku
Projeler

Sünger Kent İzmir projesinde sıra kırsalda

Sünger Kent İzmir projesinin kırsal ayağı olan “Küçük Menderes Ovası Yağmur Suyu Hasadı” çalışması için hazırlıklar tamamlandı. Proje, 28 Ocak 2023 Tarihinde Ödemiş’te kamuoyuna tanıtıldı.
 
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka Bir Su Yönetimi Mümkün” vizyonuyla hazırlanan ve yağmur suyu hasadı çalışmalarını genişleten Sünger Kent İzmir projesinin kırsal ayağı olan “Küçük Menderes Ovası Yağmur Suyu Hasadı” çalışması için hazırlıklar tamamlandı. Proje, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından Ödemiş’te tanıtıldı.
 
Soyer: “Çiftçilerimizle yapacağız”
Başkan Tunç Soyer, kuraklık ve yoksullukla mücadele için "Başka Bir Tarım Mümkün" diyerek çıktıkları yola "Başka Bir Su Yönetimi Mümkün" anlayışıyla devam ettiklerini belirterek “Sünger Kent İzmir projemizin kırsal ayağını oluşturan Küçük Menderes Ovası yağmur suyu hasadı projesini çiftçilerimizle birlikte yapacağız. Küçük Menderes Ovası’nda tarımsal üretimin sürdürülebilirliğinin ve gıda güvenliğinin sağlanması için su krizinin çözümüne katkı sunacak kapsamlı bir projeyi hayata geçirmeyi planlıyoruz” dedi.
 
Projeyle üreticilerin enerji maliyetleri düşecek.
Proje, yağmur suyu hasadı ile ova üzerine düşen yağmur suyunun buharlaşmadan yeraltında depolanmasını ve yeraltı sularının tekrar doldurulmasını amaçlıyor. Proje ile yeraltı su seviyelerinde önemli yükselimler sağlanacak. Böylece çiftçi ve üreticilerin enerji maliyetleri düşecek ve milyonlarca lira tasarruf sağlanacak.
Devamını Oku Devamını Oku
Projeler

Yağmur Suyu Hasadı İlk Pilot Uygulaması- Bornova Çamkıran Sitesi

SüngerKent İzmir Projesinin ilk pilot uygulamalarından olan Çamkıran Sitesi yağmur suyu depoları, sitede yer alan, çatı alanı 300 metrekare olan bir binanın çatısına düşen yağmur sularını toplamaktadır. Her biri 3 ton hacminde 2 adet depo ile site sakinleri yağmur suyu hasadı yapmakta ve hasat edilen yağmur suyunu bahçe sulamada ve site/apartman temizliğinde aktif olarak kullanmaktadır. Yapılan kontrollerde depoların sorunsuz çalıştığı ve yağışlarla birlikte oldukça temiz bir su birikimi olduğu görülmüştür.
Devamını Oku Devamını Oku
Projeler

İlk Yağmur Suyu Depoları Dağıtımına Bademler Köyünden Başlandı

5000 yağmursuyu deposu teşvik programımızı 22 Mart Dünya Su gününde Bademler Köyünde başlatarak ilk depolarımızı verdik. Yağmur suyu hasadı çalışmalarımız kapsamında dağıttığımız yağmur suyu depolarını 1963 yılında çekilen ve ilk uluslararası ödüllü Türk filmi olan “Susuz Yaz” filmine konu olan Bademler köyünden başlatmamızın nedeni susuzluğun, kuraklığın önemini ve değerini bilen Bademler vatandaşlarımızın verdiği mücadeledir. Bu öyle bir mücadeledir ki su hakkının, su mülkiyetini, susuzluğun değerine tanıklık ederek ve mücadele ederek sesini bütün dünyaya duyurmuştur. 1960 lı yıllarda olduğu gibi susuzluk, kuraklık bugün de iklim değişikliği ile hem kentimizin ülkemizin hem de ülkemizin gündemindedir.
Devamını Oku Devamını Oku
Projeler

Türkiye’nin İlk Yağmur Toplayan Köyü, Karaburun / Sarpıncık

Sünger kent İzmir projesi yağmur suyu hasadı çalışmaları kapsamında Karaburun Sarpıncık Köy sakinlerince yağmur suyunun toplanmasına yönelik yağmur depoları talepleri esas alınarak İzmir Büyükşehir Belediyesi Su kaynakları Araştırma ve Uygulama Merkezince yağmur suyu hasadına yönelik farkındalık oluşturma ve ilham vermeye yönelik geliştirilen ve uygulamaya geçmiş bir projedir. Karaburun Sarpıncık köy sakinlerinin yağmur suyu hasadına yönelik evleri, bahçeleri, sokaklarında yer alan yağmur suyu depoları ve köydeki hanelerin duvarlarına işlenen su ile insan ilişkilerinin yansıtıldığı sanatsal figürler su kaynaklarının korunmasını ve bu kaynakların korunmasına yönelik birlik ve dayanışma içinde hareket eden bir toplumu temsil ediyor.
Devamını Oku Devamını Oku
Projeler

Gaziemir İtfaiye Yağmur Sularını İçme Suyu Standartında Arıtarak da Evlerimizde ve Binalarımızda Kullanma Suyu Olarak Kullanabiliriz

Sünger kent İzmir projemiz kapsamında 5000 adet yağmursuyu deposu dağıtımı ile başlattığımız yağmur suyu hasadına yönelik çalışmalarımızı bir adım ileriye taşıyoruz. Yağmur depolarımızda biriktireceğimiz yağmur sularını arıtarak evlerimizde ve binalarımızda kullanabileceğiz. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak ilk pilot projemizi Gaziemir İtfaiye birimimizde gerçekleştirdik. Gaziemir İtfaiye binamızın çatısından hasat ettiğimiz yağmur suyunu yağmur depomuzda biriktirerek, ultrafiltrasyon ünitesi içeren bir arıtma sistemi ile arıtarak binamızda kullanıyoruz. Arıtma sonrası içme suyu standartlarına ulaştırdığımız yağmursuları itfaiye binamızda içerisinde mutfakta, tuvaletlerde ve duşlarda kullanılıyor. Aynı zamanda İtfaiye araç parkı çatısından hasat ettiğimiz suları da mevcut yangın havuzumuzda depolayarak yangınlarda müdahale suyu olarak kullanacağız. Toplamda 24 kişinin çalıştığı binamızda uygulanan bu proje ile yıllık toplam 222 ton su ve yaklaşık 7000 TL tasarruf yapılabilecektir.

YAĞMUR SUYU DEPOLAMA VE ARITMA SİSTEMLERİMİZİ DÜZENLİ ARALIKLARLA İZLİYORUZ Pilot projelerimizde yer alan yağmur suyu depolarımızdan ve yağmur suyu arıtma sistemi çıkışımızdan düzenli olarak alınan numuneler, İZSU laboratuvarında içme suyu yönetmelik standartlarına göre analiz edilmektedir. Böylece yağmur suyu depolama ve arıtma sistemlerimizin performansı değerlendirilmektedir

Devamını Oku Devamını Oku
Projeler

Fırat Yaşayan Park'ı Buca’ya değer kattı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in sözünü verdiği 35 Yaşayan Park projesi kapsamında hayata geçirilen Fırat Yaşayan Parkı Bucalıların yeni buluşma mekanı oldu.  Kentin içine doğayı taşıyan Fırat Yaşayan Parkı'ndaki etkinlikte konuşan Başkan Soyer, “Bu şehirde kişi başı yeşil alanı 16 metrekareden 30 metrekareye çıkaracağımızın sözünü vermiştik. Bunu gerçekleştiriyoruz” dedi.

İzmirlilerin doğa ve ormanla bütünleşeceği “Yaşayan Parklar” oluşturan İzmir Büyükşehir Belediyesi Buca’da “Fırat Yaşayan Parkı”nı hayata geçirdi. 20 Mayıs Dünya Arı Günü’nde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe Başkan Soyer’in eşi Neptün Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Fırat Mahallesi Muhtarı Feramut Eroğlu, belediye bürokratları ve muhtarlar katıldı. Buca’ya nefes aldıracak 30 bin metrekarelik bir alan olarak tasarlanan Fırat Yaşayan Parkı'nda çocuk oyunları, spor etkinlikleri, köy tiyatrosu gösterimi ve arıcılık faaliyetleri de düzenlendi.

Kişi başı yeşil alanı 16 metrekareden 36 metrekareye çıkaracağız
35 yıldır belediyenin fidanlığı olarak kullanılan alanı halkla buluşturmanın mutluluğunu yaşadığını dile getiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bu araziyi insanlarımızın gündelik alanlarda kullanabilmesi için hayal etmiştik. Emek veren bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Adına 'yaşayan park' diyoruz çünkü kentlerde betona öyle sıkıştık ki doğadan koptuk; uzaklaştık. Çocuklarımız sütü fabrikada şişelenen bir şey zannediyor. Çocuklarımız doğadan uzaklaştı. İstiyoruz ki çocuklarımız ekosistemi tanısınlar, doğanın bir parçası olduklarını hatırlasınlar. Hedefimiz kente 35 Yaşayan Park kazandırmak. Bu şehirde kişi başı düşen yeşil alanı 16 metrekareden 30 metrekareye çıkaracağımızın sözünü vermiştik. Bunu gerçekleştiriyoruz” dedi.

Buca metrosu zamanında bitecek
Buca’nın 30 ilçe içerisinde Büyükşehir Belediyesi’nin en büyük yatırımı yaptığı ilçe olduğunu hatırlatan Başkan Tunç Soyer, “Buca Metrosu İzmir’in büyük yatırımıdır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin öz gücüyle yaptığı bir yatırımdır. Biz hizmete, çalışmaya doymayacağız. Yapacağımız çok iş var. Buca Cezaevi arazisini İzmir’in en güzel yeşil alanı yapacağız. Ben iktidarın belediyesi de muhalefetin belediyesi de ne demek çok iyi biliyorum. Sizlerden bir şey rica ediyorum. Bize bunu yaşatın. Şu ana kadar Buca’ya bir yaptıysak 10’a hazır olun. Tek tek hayata geçireceğiz. Haftaya Buca Metrosu’na dev köstebekle giriş yapacağız. Buca Metrosu zamanında bitecek. Hiç kuşkunuz olmasın. Buca Metrosu'nu 4 sene içerisinde açmış olacağız. Buca Metrosu kendi kendini finanse eden bir yatırım olacak” şeklinde konuştu.

Göreceksiniz kazanacağız
Bu güzel bahar gününde Türkiye’ye kalıcı baharlar yaşatmak istediklerinin altını önemle çizen Başkan Soyer, “Çocuklarımızın iş derdi olmadan yaşayacağı bir memleket mümkün. Bir hafta kaldı. Tek bir şey rica ediyorum. Sandığa gidin ve oyunuza sahip çıkın. Halkın iktidar olduğu, namusun, dürüstlüğün, hakkın, hukukun, adaletin iktidar olduğu bir memleket bizi bekliyor. Göreceksiniz kazanacağız. Bir şey değişecek, her şey değişecek” ifadelerini kullandı.

Sosyal demokrat belediyeciliğin en güzel örneğini Buca’da sergiledik
Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç da “Bundan dört yıl önce göreve geldiğimizde Tunç Başkan ile beraber Buca’da mahallede dolaşıyorduk. Başkanımızın ilk söylediği şey önceliği dezavantajlı mahallelere vermekti. Bizler sosyal demokrat belediyeciliğin en güzel örneğini Buca’da sergiledik. Üç yıldan beri Başkanımızın aldığı çöp araçları sayesinde kat ve kat daha iyi bir noktaya geldik. Dezavantajlı bölgelerdeki en önemli problemlerden biri yağmur sularından kaynaklanan problemlerdi. Biraz zorluk çekildi. Yoğun yağışlarda artık eskiden yaşadığımız problemler kalmadı. Yeşil alan konusunda Buca Belediyesi çok ciddi çalışma yapıyor. Çok güzel günlerde buluşmak üzere” diye konuştu.

Kısa bir sürede parka kavuştuk
2019 muhtarlık seçimlerinde mahallesine yaşam alanı kazandırmayı hedeflediğini dile getiren Fırat Mahallesi Muhtarı Feramut Eroğlu, “Bir hayalimiz vardı. 7’den 70’e herkesin keyifle vakit geçirebileceği bir alanı bölgemize kazandırmak istiyorduk. Bucamıza ve mahallemize çok yakışan bu projemizi hayata geçiren Başkanımız Tunç Soyer’e çok teşekkür ediyorum. Kısa bir sürede isteğimiz gerçekleşti. Tunç Başkan defalarca çalışmaları yerinde inceledi. Başkanımız sadece İzmir için değil ülkemiz için de hizmet veriyor. Deprem bölgesindeki çalışmalarla yaptıklarınızı görünce sizlerle bir kez daha gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu.

Ekosistem, toplumsal etkileşim ve tarımsal üretim
35 yıldır fidan deposu olarak kullanılan, üç futbol sahası büyüklüğündeki Fırat Yaşayan Parkı’nda semt sakinlerinin talepleri üzerine yürüyüş rotaları, çay bahçesi, dinlenme ve çocuklar için oyun alanları, basketbol sahası yer alıyor. Ayrıca parkta sera ve mahalle bostanı da bulunuyor. Altında su kaynağı bulunan parkta, bu kaynaktan faydalanarak çayır alanı ile bağlantılı bir biyolojik gölet de yapıldı. Fırat Yaşayan Parkı, insanı doğayla bütünleştirerek ekosistemi koruma, toplumsal etkileşim ve tarımsal üretim olmak üzere üç amaca hizmet ediyor.
 
Parktaki ağaçlar 3-4 yıl sulamaya ihtiyaç duymayacak türden seçildi
Parkta yapılan bitkilendirme çalışmaları, ömrünün bir kısmını İzmir’de geçiren ve İzmir’in en büyük yeşil alanı Kültürpark’ın ağaçlandırılmasına büyük emek veren Cevat Şakir Kabağaç’a (Halikarnas Balıkçısı) ithaf edildi. Parkın pek çok yerinde Cevat Şakir’in uyguladığı bitkilendirme yöntemlerinden ilham alındı. Fırat Fidanlığı’nın Yaşayan Park’a dönüştürülmesi için yapılan ağaçlandırma çalışmalarında İzmir’in iklim ve doğasına uygun bitkiler kullanıldı. Buca’ya kazandırılan otuz bin metrekarelik parkta palamut meşesi, pırnal meşesi, ıhlamur, çınar, sekoya, servi, Datça hurması, badem, sakız, delice zeytin, erguvan, kekik, karabaş otu, defne, ılgın, dut, süs armutu, nar gibi türlerin yanı sıra hanımeli, manolya, sarı çiçekli yasemin gibi kokulu bitkiler de toprakla buluştu.Parktaki ağaçlar, 3-4 yıl sonra sulamaya ihtiyaç duyulmayacak türlerden seçildi.

Yaşayan Park, halkın istek ve ihtiyaçlarına göre tasarlandı
Fırat Yaşayan Parkı, Buca’da beş mahalleye olan yakınlığıyla büyük önem taşıyor. Fırat Yaşayan Parkı’na yönelik talep, Başkan Soyer’in İzmir’in her bir mahallesindeki ihtiyaçları hızlı ve etkili bir şekilde çözmek için oluşturduğu Acil Çözüm Ekibi tarafından tespit edilmişti. Park alanı İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi kararıyla Haziran 2022’de belediye şirketi İzDoğa’ya çay bahçesi olarak kiralandı ve bir yıldan kısa sürede Yaşayan Park’a dönüştü. Parkın yapımında İzDoğa’nın yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi Acil Çözüm Ekibi’nin diğer paydaşları olan İZBETON, İZSU, İZENERJİ ile Park ve Bahçeler Dairesi, Fen İşleri Dairesi ve Yapı İşleri Dairesi görev aldı.

Devamını Oku Devamını Oku