Şehrimiz, iklim değişikliği nedeni ile ilerleyen süreçte su baskınlarına, deniz seviyesinin yükselmesine ve akiferlerin tükenmesine kadar birçok riskle karşı karşıyadır. Hali hazırda kentsel tipolojiler ve planlama paradigmaları; kentin ekolojik gerçeklerine ve zorluklarına kayıtsız kalmaktadır. Bu kılavuzun yazılması ve üretilmesi boyunca en önemli hedeflerden biri yağmur suyunun daha iyi yönetilmesine yardımcı olan kullanışlı bir kaynak ortaya koyabilmektir.
SüngerKent İzmir Teknik Uygulama Kılavuzu, SüngerKent İzmir Projesinden yola çıkarak; bölgesel planlama önceliklerini ve mahalli planlama süreçlerini havzalarının hidrolojik döngüsüyle uyumlu hale getirmek için bir rehber belge olarak tasarlanmıştır. Kılavuz daha çok, kentsel ve kırsal kullanım alanlardaki geçirimsiz yüzeylerden akışa geçen yağmur suyunun yönetimine, depolanmasına ve sızdırılmasına odaklanmaktadır. Bu kılavuz genel olarak şehri etkileyen yağmur suyu akışıyla ilişkili sorunları anlamanın bir yolu olarak yeşil altyapı teknik uygulamalarını belirlemesine ve uygun şekilde kullanmasına yardımcı olacaktır.
Kılavuzun esnek olması, kolayca güncellenmesi ve İzmir’in sürdürülebilir yağmur suyu yönetiminin ihtiyaçlarına yanıt vermesi amaçlanmıştır.
Her yağmur suyu sorunu farklıdır, bu nedenle çözümlerin bu değişkenliği ele alacak şekilde özelleştirilmesi gerekmektedir. Bu kılavuz araçları sağlamakla birlikte, kullanıcının yaratıcılığı da önemlidir.
Kılavuzun kullanımını ölçmek ve devam eden güncellemeleri doğrulamak için kullanıcılardan geri bildirim alınması gerekmektedir.
İzmir düzensizleşen hava olayları karşı dayanma kabiliyeti, kaçınılmaz olarak, su sistemlerinin korunması ve şehirdeki akışı yavaşlatabilen, yağmur suyunu depolayabilen ve akifere bırakabilen bir altyapı ağıyla bağlantılıdır. Bu nedenle, kapsamı bölgesel olan ancak çeşitli ölçeklerde peyzaj temelli müdahaleler gerektiren bir sünger kent çerçevesi öneriyoruz.
Bu kılavuzun, yerel yönetimler, sivil toplum, kurumsal inisiyatifler ve hükümet organları tarafından alt yapıya temelde farklı bir yaklaşım benimsemek için bir kaynak olacaktır. Sünger kent yaklaşımındaki yeşil altyapı yaklaşımı, daha yaşanabilir mahalleler ve daha dayanıklı bölgeler yaratacaktır. İzmir’in, Türkiye’de diğer birçok şehrimizde bu vizyonları gerçeğe dönüştürmek adına örnek olmasını umut ediyoruz.