5000 Binaya 5000 Depo Projesi

5000 Binaya 5000 Depo Projesi

Şehrimizde yağmur suyu iniş boruları genellikle doğrudan kanalizasyon sistemine bağlanmakta ve yoğun taşkın anlarında kanalizasyon sistemi üzerinde ekstra bir yük oluşturmaktadır. Bu temiz suyun depolanarak ihtiyaç halinde kullanılması, kentin su kaynaklarına olan bağımlılığını azaltacak ve iklim değişikliğine karşı daha dirençli bir yapı oluşturacaktır. Bu doğrultuda, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan teşvik programı kapsamında 5000 binaya 5000 yağmur suyu hasadı deposu hibe edilmektedir. Bu depoların bahçe sulama, oto yıkama veya bina temizliği gibi amaçlarla kullanılması hedeflenmektedir. Bu uygulama, kentte yağmur suyu hasadının yaygınlaşması ve sürdürülebilir bir kültürün oluşturulması için önemli bir adımdır. 26 Aralık 2022 tarihinde Tarihi Havagazı Fabrikası'nda, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından Sünger Kent projesinin lansmanı gerçekleştirilmiştir. Lansmanda, 5.000 binaya 5.000 yağmur suyu deposu ve 10.000 yağmur bahçesi teşvik sistemi ile birlikte başvuruların başladığı, bu bilgilerin Sünger Kent web adresi üzerinden kamuoyu ile paylaşıldığı duyurulmuştur. SüngerKent İzmir Projesi lansmanından sonra, Sünger Kent web adresimiz ve başvuru linkleri üzerinden 5000 binaya 5000 yağmur suyu projesi kapsamında başvuru yapan vatandaşlarımızın teknik incelemeleri gerçekleştirilmiştir. Teknik incelemeler sonucunda uygun bulunan vatandaşlarımıza ilçe bazlı aramalar yapılmış ve durumları hakkında bilgilendirmeler yapılmıştır. Bilgilendirme sürecinin ardından vatandaşlarımız, İklim Değişikliği ve Temizlik Şube Müdürlüğü'ne giderek taahhütname imzalamak ve ücret ödemektedir. İmza ve ödeme işlemleri tamamlanan vatandaşlarımız, depo dağıtım sırasına alınıp, İklim Değişikliği ve Temiz Şube Müdürlüğü tarafından depo dağıtımları gerçekleştirilmektedir.

Buca Bahçekapı Sünger Park Projesi

Buca Bahçekapı Sünger Park Projesi

Buca ilçesindeki Yaylacık Mahallesi 1025. Sokak'ta yer alan Buca Bahçekapı Parkı, çevresine göre alçak bir konumda bulunmaktadır. Proje, çevre sokaklardan gelen yağmur sularını mevcut kanalizasyon sisteminden kesip park alanına yönlendirerek Türkiye'nin ilk sünger parkı olma özelliğini kazanmıştır. Yapılan çalışma kapsamında Buca ilçesinde bulunan Bahçekapı Parkı, akışa geçen yağmur sularını etkili bir şekilde yönetebilen, su baskınlarını önleyen ve yeraltı su kaynaklarını besleyen bir "sünger park" haline dönüştürülmüştür. Sünger park kavramı, yağmur sularının doğal süreçlerle toprak tarafından sızdırılarak depolanmasını ve yeraltı su seviyesini besleyerek suyun daha sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesini amaçlamaktadır. Projenin detaylarına bakıldığında, parkın çevresinde bulunan yollar ve yapılara kıyasla daha düşük kotta olması nedeniyle, yağmur sularının park alanına doğru akışı sağlanmıştır. Mevcut altyapı sistemine olan bağlantılar kesilerek yağmur sularının parka yönlendirilmesiyle suyun toprak tarafından yeraltına sızdırılması sağlanmıştır. Proje kapsamında 3 adet “Taşkın Drenaj Kuyusu” açılmıştır. Bu drenaj kuyuları, yağmur sularının park alanında birikerek göllenmesini önleyip yeraltına sızdırılmasını sağlamaktadır. Bu sayede, suyun kontrolsüz akışı engellenerek yeraltı su kaynakları beslenirken, su baskınlarının önüne geçilmiştir.

Projeler

Projeler

Gaziemir İzelman Sakarya Sünger Otoparkı Pilot Projesi

İzelman A.Ş. tarafından işletilmekte olan 8200 m2 büyüklüğe sahip Gaziemir Sakarya açık otopark alanında su döngüsü ile yeşil bir dönüşüm gerçekleştirilmiştir. Toplamda 644 m2 lik bir alan geçirimli hale getirilmiş ve 206 m2 bir alanda 9 ayrı sızma hendeği imalatı ile sünger otoparka dönüştürülmüştür. Proje ile alan ve çevresinde akışa geçen yağış sularının birleşik kanalizasyon sisteminden ayrılması, otopark çevresindeki su baskınlarının önlenmesi ve kent içindeki ısı adası etkisinin azaltılması hedeflenmiştir.

Projeler

Buca Bahçekapı Sünger Park Projesi

Buca ilçesindeki Yaylacık Mahallesi 1025. Sokak'ta yer alan Buca Bahçekapı Parkı, çevresine göre alçak bir konumda bulunmaktadır. Proje, çevre sokaklardan gelen yağmur sularını mevcut kanalizasyon sisteminden kesip park alanına yönlendirerek Türkiye'nin ilk sünger parkı olma özelliğini kazanmıştır. Yapılan çalışma kapsamında Buca ilçesinde bulunan Bahçekapı Parkı, akışa geçen yağmur sularını etkili bir şekilde yönetebilen, su baskınlarını önleyen ve yeraltı su kaynaklarını besleyen bir "sünger park" haline dönüştürülmüştür. Sünger park kavramı, yağmur sularının doğal süreçlerle toprak tarafından sızdırılarak depolanmasını ve yeraltı su seviyesini besleyerek suyun daha sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesini amaçlamaktadır. Projenin detaylarına bakıldığında, parkın çevresinde bulunan yollar ve yapılara kıyasla daha düşük kotta olması nedeniyle, yağmur sularının park alanına doğru akışı sağlanmıştır. Mevcut altyapı sistemine olan bağlantılar kesilerek yağmur sularının parka yönlendirilmesiyle suyun toprak tarafından yeraltına sızdırılması sağlanmıştır. Proje kapsamında 3 adet “Taşkın Drenaj Kuyusu” açılmıştır. Bu drenaj kuyuları, yağmur sularının park alanında birikerek göllenmesini önleyip yeraltına sızdırılmasını sağlamaktadır. Bu sayede, suyun kontrolsüz akışı engellenerek yeraltı su kaynakları beslenirken, su baskınlarının önüne geçilmiştir.

Projeler

Buca Atatürk Mahallesi Sünger Park Projesi

Buca İlçesi Atatürk Mahallesi 202/58 sokak ve civarında yoğun yağışlarla birlikte akışa geçen yağmur suları, özellikle havzanın aşağı kotlarında su baskınlarına sebep olmaktadır. Proje kapsamında yoğun yağışlar esnasında cadde ve sokaklarda akışa geçen yağmur suyunu tutmak ve su baskınlarını önlemek amacıyla, mevcut altyapı ile entegre çalışan yeşil altyapı tekniklerinin uygulanması amaçlanmıştır. Bu uygulamalar ile su baskınları önlenecek ve yağmur suyu hattında yapılması planlanan revizyona gerek duyulmayacaktır. Çalışma alanında gerçekleştirilen kesik bordür, ızgaralı kesik bordür, yağmur suyu sızdırma havuzu, yağmur suyu sızdırma hendeği ve taşkın drenaj kuyusu teknikleri ile günde 470 ton yağmur suyunun hendek alanlarında toplanması, biyo-filtrelenmesi ve yeraltına sızdırılması sağlanacaktır. Taşkın drenaj kuyusu ile ise fazla yağmur suyu yeraltı akiferine doğrudan iletilecektir. Hendek içerisine açılmış olan drenaj kuyusu 40 metre derinliğinde olup saatte yaklaşık 6.5 ton suyu yeraltına sızdırmaktadır.

Projeler

Bademli Sızdırma Göleti Projesi

Bademli Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin Ödemiş’te bulunan açık bitki üretim sahaları, sera çatı alanı ile civar tarım alanlarına düşen yağmur sularının sızdırma göletinde toplanarak sızdırılması ve yeraltı suyu su seviyesinin yükseltilmesi hedeflenmiştir. 1.255 m² olan gölet alanında 769 m² sızdırma alanı mevcuttur. Günlük olarak 2.307 m³/gün yağmur suyunun sızdırılması ve yıllık yeraltında depolanacak su miktarının 58.800 m³/yıl olması hesaplanmıştır. Pilot uygulama Küçük Menderes Ovasına örnek bir model sunacak ve su krizi ile mücadelede etkili olacaktır.

 

Projeler

Yağmur Durakları

Yağmursuyu hasadını kent içerisinde teşvik etmek ve farkındalığı artırmak amaçlı mevcut yağmur duraklarında yağmursuyu hasadını başlatıyoruz. Modüler yağmur depoları kullanılarak durakların çatılarından su depolanacak ve etrafındaki yağmur bahçelerinde hasat edilen su kullanılacaktır. Bu kapsamda pilot proje olarak YKM - Konak Otobüs durakları seçilmiştir.

Projeler

5000 Binaya 5000 Depo Projesi

Şehrimizde yağmur suyu iniş boruları genellikle doğrudan kanalizasyon sistemine bağlanmakta ve yoğun taşkın anlarında kanalizasyon sistemi üzerinde ekstra bir yük oluşturmaktadır. Bu temiz suyun depolanarak ihtiyaç halinde kullanılması, kentin su kaynaklarına olan bağımlılığını azaltacak ve iklim değişikliğine karşı daha dirençli bir yapı oluşturacaktır. Bu doğrultuda, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan teşvik programı kapsamında 5000 binaya 5000 yağmur suyu hasadı deposu hibe edilmektedir. Bu depoların bahçe sulama, oto yıkama veya bina temizliği gibi amaçlarla kullanılması hedeflenmektedir. Bu uygulama, kentte yağmur suyu hasadının yaygınlaşması ve sürdürülebilir bir kültürün oluşturulması için önemli bir adımdır. 26 Aralık 2022 tarihinde Tarihi Havagazı Fabrikası'nda, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından Sünger Kent projesinin lansmanı gerçekleştirilmiştir. Lansmanda, 5.000 binaya 5.000 yağmur suyu deposu ve 10.000 yağmur bahçesi teşvik sistemi ile birlikte başvuruların başladığı, bu bilgilerin Sünger Kent web adresi üzerinden kamuoyu ile paylaşıldığı duyurulmuştur. SüngerKent İzmir Projesi lansmanından sonra, Sünger Kent web adresimiz ve başvuru linkleri üzerinden 5000 binaya 5000 yağmur suyu projesi kapsamında başvuru yapan vatandaşlarımızın teknik incelemeleri gerçekleştirilmiştir. Teknik incelemeler sonucunda uygun bulunan vatandaşlarımıza ilçe bazlı aramalar yapılmış ve durumları hakkında bilgilendirmeler yapılmıştır. Bilgilendirme sürecinin ardından vatandaşlarımız, İklim Değişikliği ve Temizlik Şube Müdürlüğü'ne giderek taahhütname imzalamak ve ücret ödemektedir. İmza ve ödeme işlemleri tamamlanan vatandaşlarımız, depo dağıtım sırasına alınıp, İklim Değişikliği ve Temiz Şube Müdürlüğü tarafından depo dağıtımları gerçekleştirilmektedir.

Projeler

Spor Kulüpleri Farkındalık Projesi

Farkındalık projelerden biri olan İzmir Spor kulüplerinin (Göztepe, Karşıyaka, Altay, Altınordu, Bucaspor ve İzmirspor) yağmur suyu hasadı yapması, çevre dostu ve sürdürülebilir bir yaklaşımı teşvik etmek amacıyla geliştirilmiştir. Spor kulüpleri, geniş bir takipçi kitlesine ve toplum üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Bu nedenle yağmur suyu hasadı projelerine katılım sağlamaları İzmir genelinde farkındalık geliştirmek açısından etkili bit yöntemdir. Bu proje, spor kulüplerinin mali tasarruf sağlamasına, yağmur suyu hasadı farkındalığı oluşturulmasına, iklim krizi ile mücadele edilmesine ve çevresel etkilerini azaltmasına yardımcı olacaktır.

Projeler

Işıkkent Mezarlığı Yeşil Dönüşüm Projesi

Işıkkent Mezarlığı'nda, parke kaplı yürüyüş yolları üzerinde biriken yağmur sularının, geleneksel ızgaralar aracılığıyla kanalizasyon sistemine aktarılması ve hayrat çeşmelerinden akan temiz suyun da aynı sistemle tahliye edilmesi, çevrede taşkın sorunlarına yol açmaktaydı. Bu durum, su kaynaklarının verimsiz kullanımına ve çevresel sorunlara neden olmaktaydı. Geliştirilen proje ile, boşa harcanan yüzey akış suları ve çeşme suları artık bir depoda toplanmakta, arıtılmakta ve sulama sisteminde kullanılmaktadır. Bu yaklaşım ile Işıkkent Mezarlığı'nda yılda 9,579 m3 su tasarruf edilmesini hedeflemektedir. Işıkkent Mezarlığı'ndaki sürdürülebilir tasarım yaklaşımı, sadece enerji odaklı bir perspektifi değil, aynı zamanda su kaynaklarının korunması ve geliştirilmesi konusundaki çaba ile de önem kazanmaktadır. Bu proje, su kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde yönetilmesini sağlayarak, sadece çevresel sürdürülebilirliği değil, aynı zamanda suyun ekonomik ve ekolojik açıdan daha etkili bir şekilde kullanılmasını amaçlamaktadır. Ayrıca proje kapsamında mezarlıkta yer alan camii çatısına düşen yağmur sularının hasat edilmesi hedeflenmiştir. Bu amaçla 3 tonluk hacme sahip yağmur suyu deposu camii önüne yerleştirilmiş ve camii olukları ile bağlantısı gerçekleştirilmiştir. Bu deponun yıllık yaklaşık 10 ton hasat etme potansiyeli mevcuttur.

Projeler

Ödemiş Belediyesi Nikah Salonu Yağmur Bahçesi Projesi

Nikah salonu bahçesinde uygulanan bu çalışma 36 m² bir alanı kapsamaktadır. Toplam çatı alanın 215 m²’lik kısmına düşen 2 yıl 24 saatlik yağış verisine göre iki parça şeklinde planlanan yağmur bahçesi uygulaması ile 11,8 m³ suyu depolayarak yeraltına sızdırmaktadır.

Projeler

Çamkıran Sitesi Yağmur Suyu Hasadı Projesi

Çamkıran Sitesi Yağmur Suyu Hasadı projesi kapsamında, Bayraklı ilçesi Manavkuyu Mahallesinde yer alan Çamkıran Sitesi’nde 300 m2’lik bina çatısına düşen yağmur sularının hasat edilmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda iki adet 3 tonluk depo kullanılmış olup, yıllık 150 tonluk yağmur suyunun hasat edilmesi beklenmektedir.

Projeler

İYTE Yağmur Suyu Hasadı Projesi

Urla’da bulunan İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde yağmur suyu hasadı uygulaması gerçekleştirilmiştir. Birbirine entegre olarak yerleştirilen 2 adet 3 tonluk polietilen depo, 235 m2’lik çatıya düşen yağmur sularını hasat etmektedir. Projede yıllık potansiyel yağmur suyu miktarı yaklaşık 118 m3’tür. Aşırı şiddetli yağışlarda depolardan taşan sular, uygulaması gerçekleştirilen yağmur bahçesine yönlendirilmiştir. Hasat edilen yağmur suları, depolara bağlanmış olan hidroforun da yardımıyla, bahçe sulamada kullanılmaktadır. Fakülte bahçesinde aynı zamanda 12 m² bir alanda yağmur bahçesi uygulaması yapılmıştır. Toplam çatı alanın 73 m²’lik kısmına düşen 2 yıl 24 saat yağış verisine göre planlanan yağmur bahçesi ve sızdırma hendeği uygulaması ile 4,45 m³ suyu depolayarak yeraltına sızdırmaktadır. Okul bahçesinde aynı zamanda 12 m² bir alanda yağmur bahçesi uygulaması yapılmıştır. Toplam çatı alanın 225 m²’lik kısmına düşen, 2 yıl 24 saatlik yağış verisine göre planlanan yağmur bahçesi uygulaması ile 12,35 m³ suyu depolayarak yeraltına sızdırmaktadır.

Projeler

Sarpıncık Sünger Köy Projesi

Sarpıncık Köyü sakinleri yağmur suyu hasadı yapmak amacıyla SüngerKent İzmir projesine başvurmuşlardır. Sahada yapılan tespitler sonucu, köydeki evlerin bahçeli olması yağmur suyu depolarının kullanımına olanak sağlamıştır. Bu nedenler, çatıları yeterli büyüklüğe sahip olan 35 adet eve yağmur depoları (34 adet 1 ton ve 1 adet 3 ton) verilmiştir. Aynı zamanda, yağmur suyu hasadına yönelik, köydeki hanelerin duvarlarına işlenen su ile insan ilişkilerinin yansıtıldığı sanatsal figürler su kaynaklarının korunması farkındalığı çalışması yapılmıştır. Bu proje; doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi ve insanların çevreleriyle daha uyumlu bir şekilde yaşamalarını teşvik etmektedir. Yapılan çalışmalar sonrası, kurak yaz aylarında su sıkıntısı çeken Sarpıncık Köyü’nde yağmur depolarının su tüketimine etkisi izlenerek değerlendirilecektir.

Projeler

Buca Elegantpark Sitesi Yağmur Bahçesi Projesi

Buca’da yer alan bir apartmanda uygulanan bu çalışma 9 m² bir alanı kapsamaktadır. Toplam çatı alanın 65 m²’lik kısmına düşen 2 yıl 24 saat yağış verisine göre planlanan yağmur bahçesi uygulaması ile 3,56 m³ suyu depolayarak yeraltına sızdırmaktadır.

Projeler

Gaziemir İtfaiye Yağmur Suyu Hasadı Projesi

SüngerKent İzmir Projesi kapsamında Gaziemir İtfaiye grubuna ait alanda bulunan 240 m2 çatı alanı olan araç parkında ve 200 m2 çatı alanı olan idari binada yağmur suyu hasadı yağmur suyu hasadı projesi gerçekleştirilmiştir. Araç park alanı çatısında hasat edilen yağmur suyu, proje alanındaki mevcut havuzda depolanmaktadır. İdari binanın çatısına düşen yağmur suları ise, 5 tonluk polietilen yağmur suyu deposu aracılığıyla toplanmakta, ardından filtreleme sistemine aktarılmaktadır. Gaziemir İtfaiye Yağmur Suyu Deposu filtrasyon yapabilen 2 adet filtreleme ünitesinden ve 1 adet paket hidrofordan oluşmaktadır. Filtreleme sisteminden geçen su, idari binada el yüz yıkama, duş, temizlik gibi amaçlarla kullanma suyu olarak kullanılmak üzere şebeke sistemine iletilmektedir. Projede yıllık olarak yaklaşık 250 ton yağmur suyu hasat edilmesi hedeflenmiştir.

Projeler

Bademli Fide Üretim Tesisi Filtreleme Deposu Projesi

Sünger kent yağmursuyu hasadı tekniklerinden biri olan yağmur kuyuları uygulamasının ilk örneği, Küçük Menderes Ovası'nda bulunan Ödemiş Bademli Fide Üretim Tesisinde gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma, sera çatısı üzerine düşen yağmur suları filtreleme deposunda geçerek yağmur kuyusuna yönlendirilmesini içermektedir.

Neden Yağmursuyu Yönetiminde Yeşil Altyapı?

Yağmursuyu yönetimi yeşil altyapı teknikleri doğadan yararlanarak suyu yakalamayı, depolamayı ve temizlemeyi hedefler. Bu doğrultuda; kentsel taşkınları ve kentsel ısı adası etkisini hafifletir, yağmursuyu altyapısı ile yapılı çevreyi ve biyolojik çeşitliliği iyileştirir. Yüzey akış sularında kirlilik etkenlerini azaltarak sağlıklı çevre oluşturmayı hedefler. Toplanan ya da hasat edilen yağmursuyu, sulama amaçlı veya evsel amaçlı kullanılır.

Neden Yağmursuyu Yönetiminde Yeşil Altyapı?
Yağmursuyu Yönetiminde Sünger Şehir Yaklaşımı

Yağmursuyu Yönetiminde Sünger Şehir Yaklaşımı


Sünger şehir, Yeşil Altyapı teknikleri, Su Duyarlı Kentsel Tasarım yaklaşımları klasik borulu kentsel drenaj sistemlerinin dışında bu sistemlere alternatif ve destekleyici olarak geliştirilen ekolojik temelli yağmur suyu yönetimini esas alan yaklaşımlardır.

Temel olarak kentsel alanlar üzerine düşen yağmursuyunu yeşil altyapı teknikleri kullanarak yönetmeyi hedefler. Ana fikir yağmur suyunun mümkün olduğunca düştüğü alanda toplanması, depolanması ve sızdırılması üzerine kuruludur. Böylelikle sokak ve yollarda oluşan yüzey akışı azaltılarak mevcut altyapı sistemleri rahatlatılır ve taşkınlar önlenir. Bunun yanı sıra uygulanan yeşil altyapı teknikleri sayesinde ekolojik çevre gelişir, biyo-çeşitlilik artar ve kentsel ısı adası etkileri azaltılmış olur.

Değişen iklim koşulları ile şehrimiz üzerine kısa süreler içerisinde daha yüksek yağış miktarları düşmekte, bu durum kentin mevcut yağmursuyu altyapısını zorlamaktadır. “Sünger İzmir” projesi, yağmur bahçeleri, biyolojik hendekler, geçirimli yollar, yer üstü depoları ve sızma göletleri gibi çeşitli yeşil altyapı tekniklerinin kullanılarak altyapı üzerinde oluşan bu streslerin ortadan kaldırılmasını hedeflemektedir.

Bülten

Haberler

Türkiye'nin ilk doğa esaslı altyapı uygulama kılavuzu çıktı

Ülkemizin ilk sünger şehir olma yolunda önemli adımlar atan kentimizin uygulama kılavuzu da çıktı. Artık hep birlikte İzmiri'mizi sünger şehir olarak inşa edeceğiz. Tüm ülkemizin kentlerine ilham olması dileğiyle. 

Devamını Oku Devamını Oku
Haberler

Türkiye’nin ilk sünger otoparkı İzmir’de

İzmir Büyükşehir Belediyesi iklim krizi ve kuraklığa karşı başlattığı Sünger Kent İzmir projesine yeni halkalar ekliyor. Proje kapsamında Türkiye’de ilk kez Sünger Otopark adı verilen proje Gaziemir’de hayata geçirildi. Gaziemir Sakarya Sünger Otoparkı’ndaki çalışmayı inceleyen Başkan Soyer, uygulamayla yağmur suyunu biriktirip, tekrar kullanmayı hedeflediklerini belirterek “Sadece bu alanda yılda 6 bin metreküp su tasarrufu sağlanacak, bu da üç olimpik havuza eşit” dedi.  

Küresel iklim krizi ve kuraklıkla mücadele için Sünger Kent İzmir projesini hayata geçiren İzmir Büyükşehir Belediyesi, çalışmaya yeni bir halka daha ekledi. Gaziemir’de İZELMAN’a ait Sakarya Otoparkı, sünger otoparka dönüştürüldü. Otoparkı inceleyen ve bilgi alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Türkiye'nin ilk sünger otoparkına hoş geldiniz” dedi. Burasının da ilk bakışta Türkiye'nin her yerinde görülen otoparklardan biri gibi algılandığını ifade eden Başkan Tunç Soyer, “Ama öyle değil. Bu otopark Türkiye'deki bütün otoparklardan farklı. Zeminin altına döşenen geçirimli malzeme ile suyu zemin altında toplayıp, biriktirme imkanı veriyor. Yağmur suyu kanallarına gidip zayi olan suyu bu otoparkta zayi etmiyoruz. Kaybolmasına izin vermiyoruz. Yağmur suyu olarak Körfez’e akmasına izin vermiyoruz. Burada biriktiriyoruz. Bu da önemli bir tasarruf sağlıyor” dedi.

Su tasarrufu sağlanacak
Gaziemir Sakarya Sünger Otoparkı içerisine düşen yağmur sularının akış yönleri dikkate alınarak belirlenen noktalarda suyu toplayan ve sızdıran özel tasarlanmış sızma hendekler inşa edildiğini belirten Başkan Soyer, sadece bu otoparkta yılda ortalama 6 bin metreküp su tasarrufu sağlandığını, bunun da üç olimpik havuza eşit olduğunu vurguladı. Başkan Soyer, “Aynı zamanda su döngüsü ve yeşil dönüşüme de büyük katkı sunuyor. Bunu diğer otoparklara da uyarlayacağız. Sünger Kent bize sonsuz bir çalışma alanı veriyor. Hiç kimsenin aklına gelmeyen birçok başlıkta suyu toplayarak tekrar kullanmanın yollarını açmaya çalışıyoruz. Türkiye'de yepyeni bir uygulama başlattık. İklim krizinin en önemli sorunlarından olan kuraklıkla başa çıkmak için yağmur suyundan tasarruf sağlamayı, korumayı ve tekrar kullanmayı hayata geçirmiş oluyoruz” diye konuştu.

“Daha güzel ve yeşil bir çevre sunuyoruz”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Su Kaynakları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde görevli Şehir Plancısı Aybüke Gümüş de çalışmanın önemine değinerek, “Beton veya asfalt kaplı geçirimsiz alanlarda tekrar toprak yüzeyler yaratarak kentte ısı adası etkisini azaltıyoruz. Örneğin burası önceden parkelerle kaplı bir alandı. Biz parkeleri kaldırıp altına geçirimli malzemeler ekledik. Burayı sızdırma hendeği haline getirdik. Böylelikle alandaki yağmur suları buraya akıyor. Buradan da yeraltına geçmiş oluyor. Sadece yeraltı sularını korumak değil burada yarattığımız yeşil alanla birlikte kentte ısı adası etkisini kırıyoruz. Daha güzel ve yeşil bir çevre sunuyoruz” dedi. Isı adası etkisinin ne olduğunu anlatan Gümüş, şunları söyledi: “Beton, asfalt ve cam gibi geçirimsiz yüzeyler kente düşen güneş ışınlarını geri yansıttığı için normalden daha sıcak hissetmemize ve iklimin değişmesine neden oluyor. Buraya koyduğumuz toprak ve bitkiler, ısıyı tutarak kentimizin ısı adası etkisini düşürüyor. Böylece çevreye faydalı bir çalışma oluyor.”

Yeşil dönüşüm
İZELMAN A.Ş. tarafından işletilen 8 bin 200 metrekare büyüklüğündeki açık otoparkın toplam 644 metrekarelik bir bölümü geçirimli hale getirildi. Otopark içerisine düşen yağmur sularının akış yönleri dikkate alınarak belirlenen noktalarda yağmur sularını toplayan ve sızdıran özel tasarlanmış sızma hendekleri inşa edildi. Yine akış analizleri çerçevesinde bazı alanlar ise yağmur sularının toplandığı geçirimli alanlar haline getirildi. Yağmur suları bu sünger alanlarda toplanarak su döngüsüyle yeşil bir dönüşüm gerçekleştirildi.

Sünger Kent İzmir projesi büyüyor
Yağmur suyu hasadına yönelik bir teşvik sistemi uygulanarak 5 bin binaya 5 bin yağmur suyu deposu dağıtımı ile İzmir’e 10 bin yağmur bahçesi kampanyası yürütülüyor. Otobüs durakları yağmur suyu hasadı ile doğa dostu yeşil duraklara dönüştürülüyor. Bu kapsamdaki ilk çalışmalar 12 durakta tamamlandı. Mezarlık alanlarında da yağmur suyu hasadı ile yeşil bir dönüşüm yapılıyor. İlk dönüşüm projesi Işıkkent Mezarlığında yapıldı.
Kentin asfalt ve betonla kaplı geçirimsiz yollarını, otoparklarını ve benzeri yüzey alanlarını, su baskınlarını önlemek amacıyla geçirimli alanlara dönüştüren Büyükşehir Belediyesi, bu alanlara düşen yağmur sularını park ve refüjlere yönlendirerek su baskınlarını önlüyor, su döngüsü ile yeşil dönüşümleri gerçekleştiriyor. Bu kapsamdaki uygulamalar Buca’da yer alan iki park alanında, Bornova Metro İstasyonu refüjünde ve Gaziemir İZELMAN otoparkında yaşama geçiriliyor.

Proje, kırsal alanı da kapsıyor
Sünger Kent projesinin kırsal ayağını oluşturan Küçük Menderes Ovası Yağmur Suyu Hasadı çalışmaları da son hızıyla sürüyor. Projeyle, Küçük Menderes Havzası’nda yeraltı sularını yeniden doldurmak için şarj-besleme kuyuları, sızdırma sarnıçları ve sızdırma göletleri kurarak yağmur suyu hasadı yapılıyor. Bu amaçla Ödemiş’te 60 bin metreküp suyu, yani 24 olimpik havuzun biriktirebileceği suyu, yeraltında depolayacak Türkiye’nin ilk biyolojik sızdırma göleti yapıldı. Küçük Menderes Ovası’nda yer alan çiftçilere kuyuları ile yağmur suyu hasadı yapmalarını teşvik etmek amacıyla 2 bin yağmur suyu filtreleme deposu dağıtımı devam ediyor. Kırsal alanda yağmur suyu hasadını yaygınlaştırmak amacıyla Türkiye’nin ilk sünger köyü de Karaburun Sarpıncık Köyü’nün sakinleriyle birlikte oluşturuldu.
Projeyle İzmir’in 5 yıl içerisinde sünger bir kent olarak inşa edilmesi ve kentsel alanda yağmur suyu akışının beş yıl içerisinde yüzde 70 oranında azaltılması planlanıyor.

Devamını Oku Devamını Oku
Haberler

Sünger Kent İzmir projesiyle Buca’ya düşen yağmur suyu toplanacak

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Buca’nın iki ayrı bölgesinde yağmur suyunu toplayarak, su baskınlarının önüne geçmeyi hedefleyen Sünger Kent İzmir projesini devreye aldı. Başkan Tunç Soyer, Atatürk Mahallesi’nde günde 470 ton yağmur suyunun toplanmasını sağlayan çalışmalar ile Bahçekapı Parkı’nda saatte yaklaşık 54 ton suyun yer altına sızdırılabildiği taşkın drenaj kuyularını yerinde inceledi. Başkan Soyer “Şehrimizi tam bir Sünger Kent haline getirene kadar çalışmalarımız sürecek” dedi.
 
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kuraklıkla mücadele vizyonuyla şekillenen ve yağmur suyu hasadı çalışmalarını genişleten Sünger Kent İzmir projesi farklı uygulamalarla sürüyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Buca’nın Atatürk Mahallesi ile Bahçekapı Parkı’nda devreye alınan Sünger Kent İzmir çalışmalarını yerinde inceledi. Atatürk Mahallesi’nde uygulanan yeşil altyapı teknikleriyle günde 470 ton yağmur suyunun toplanması sağlanıyor. Bahçekapı Parkı da açılan taşkın drenaj kuyularıyla Türkiye’nin ilk taşkın parkına dönüştürüldü. Bu sayede saatte yaklaşık 54 ton su yer altına sızdırılabiliyor.
Başkan Tunç Soyer, aşırı yağıştan kaynaklanan su baskınlarının önüne geçmeyi hedefleyen, aynı zamanda yağmur suyunu toplayarak su tasarrufu sağlamayı amaçlayan projenin önemine değinerek “Sünger Kent uygulamalarını şehrin her yerine yaymaya başladık. Hem metropolde, hem kırsalda, her yerde yağmur suyunu toplayacak mekanizmalar, yeni yaratıcı çözümler üretiyoruz. Alim Murathan hocam ve çalışma arkadaşları, kurduğumuz yeni ekip, Türkiye’ye model olacak, Türkiye’ye örnek olacak yepyeni uygulamalar ortaya koyuyorlar. İZSU Genel Müdürlüğü ile işbirliği içerisinde çalışmalar yürütülüyor” dedi.
 
“Yeraltı kaynakları da beslenecek”
Bahçekapı Parkı’nın düşük bir kotta bulunduğunu ve çevreye düşen yağmur suyunun, bu alanda toplandığını belirten Başkan Tunç Soyer, “Buca’nın en çanak noktalarından biri burası. Çevrede düşen yağmur suyu burada toplanıyor. Ve hep su altında kalan bir bölgeydi. Projeyle, suyu yeraltına taşıyacak bir mekanizma kuruldu. Bu yeraltı su kaynaklarının da güçlü şekilde beslenmesi anlamına geliyor. Devam edeceğiz. Şehrimizi tam bir Sünger Kent haline getirene kadar çalışmalarımız sürecek” diye konuştu.
 
Günde 470 ton yağmur suyu toplanacak
Buca Atatürk Mahallesi’nde cadde ve sokaklara düşen yağmur sularını tutmak ve su baskınlarını önlemek amacıyla mevcut altyapı sistemi ile entegre çalışan yeşil altyapı teknikleri uygulandı. Toplam 580 metrekare büyüklüğündeki alanda gerçekleştirilen kesik bordür, yağmursuyu sızdırma hendeği ve taşkın drenaj kuyusu teknikleri ile günde 470 ton yağmur suyunun toplanması, temizlenmesi ve doğrudan yeraltına sızdırılması sağlanıyor. Bu proje ile bölgedeki su baskınlarının, yeni altyapı tesislerine ve mevcut altyapı tesislerinin yeniden inşa edilmesine gerek duyulmadan yeşil altyapı teknikleri ile önlenmesi hedefleniyor.
 
Buca’da taşkın park oluşturuldu
Buca’nın 1025. sokak paralelinde bulunan ve çevresine kıyasla düşük kotta kalan Bahçekapı Parkı’na komşu sokak ve yollara düşen sular, mevcut kanalizasyon sistemi bağlantıları kesilerek park alanına yönlendirildi. Böylece bu alan Türkiye’nin ilk taşkın parkına dönüştürülmüş oldu. Park sonunda açılan üç adet taşkın drenaj kuyusu ile saatte yaklaşık 54 ton su yer altına sızdırılabiliyor. Proje ile park çevresinde akışa geçen yağış sularının park alanına yönlendirilerek burada tutulması, daha düşük kottaki yerleşimlerde su baskınlarının engellenmesi ve parkların yağmur suyu yönetimindeki ek fonksiyonlarının ön plana çıkarılması amaçlanıyor.
 
Sünger Kent İzmir projesi ile kentin dört bir yanında pek çok yeni uygulama
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka Bir Su Yönetimi Mümkün” vizyonu doğrultusunda hayata geçirilen Sünger Kent İzmir projesi sürüyor. Projeyle yağmur suyu hasadına yönelik bir teşvik sistemi uygulanarak 5 bin binaya 5 bin yağmur suyu deposu dağıtımı ile İzmir’e 10 bin yağmur bahçesi kampanyası yürütülüyor. Otobüs durakları yağmur suyu hasadı ile doğa dostu yeşil duraklara dönüştürülüyor. Mezarlık alanlarında da yağmur suyu hasadı ile yeşil bir dönüşüm yapılıyor.

Kentin asfalt ve betonla kaplı geçirimsiz yollarını, otoparklarını ve benzeri yüzey alanlarını, su baskınlarını önlemek amacıyla geçirimli alanlara dönüştüren Büyükşehir Belediyesi, bu alanlara düşen yağmur sularını park ve refüjlere yönlendirerek su baskınlarını önlüyor, su döngüsü ile yeşil dönüşümleri gerçekleştiriyor.

Sünger Kent projesinin kırsal ayağını oluşturan Küçük Menderes Ovası Yağmur Suyu Hasadı çalışmaları da son hızıyla sürüyor. Projeyle, Küçük Menderes Havzası’nda yeraltı sularını yeniden doldurmak için şarj-besleme kuyuları, sızdırma sarnıçları ve sızdırma göletleri kurarak yağmur suyu hasadı yapılıyor. Bu amaçla Ödemiş’te 60 bin metreküp suyu, yani 24 olimpik havuzun biriktirebileceği suyu, yeraltında depolayacak Türkiye’nin ilk biyolojik sızdırma göleti yapıldı.  Göl alanına tarımsal alanlardan gelen sular, tarım ilaçlarındaki zararlı kimyasallardan biyo-filtrelenme ile temizlenerek akifer sistemine veriliyor. Bu yönüyle de Türkiye'nin ilk biyolojik sızdırma göleti özelliğini taşıyor.

Projeyle İzmir’in 5 yıl içerisinde sünger bir kent olarak inşa edilmesi ve kentsel alanda yağmur suyu akışının beş yıl içerisinde yüzde 70 oranında azaltılması planlanıyor

Devamını Oku Devamını Oku
Haberler

Türkiye’nin ilk biyolojik sızdırma göleti İzmir’de

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kuraklıkla mücadele için hayata geçirdiği Sünger Kent projesi kapsamında Türkiye’nin ilk biyolojik sızdırma göleti İzmir’de oluşturuldu. Ödemiş’te 60 bin metreküp suyu, yeraltında depolayabilecek gölet ile yağmur suyu hasadı yapılacağını belirten Başkan Soyer, “Bu topraklarda bizi yoksullaştıran değil, refahımızı daha da büyüten ürünler yetişecek. Çünkü başka bir tarım mümkün” dedi.

Sayıştay'ın küçük üreticiden doğrudan ürün alımını yasaklayan kararına da tepki gösteren Başkan Soyer, “Milliyetçilik, muhafazakârlık bu topraklarda üretim yapan çiftçiyi, büyük şirketlerle rekabete sokmak değildir. Milliyetçilik o üreticiye sahip çıkmaktır” dedi.
 
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kuraklıkla mücadele kapsamında hayata geçirdiği Sünger Kent İzmir projesiyle Türkiye’nin ilk biyolojik sızdırma göleti İzmir’in Ödemiş ilçesinde oluşturuldu. Bademli Kooperatifi’nin seralarının çatı alanları ile gölet çevresindeki tarım alanlarına düşen yağmur suları ve yaz aylarında tarımsal sulamadan dönen tüm suların drenaj kanalları ve boru hatlarıyla sızdırma göletine ulaştırılacağı projeyle, yılda yaklaşık 24 olimpik havuzun alabileceği su yeraltında depolanabilecek. Yeraltında depolanan bu sular ile 196 bin m² tarım arazisi ve Bademli Kooperatifi'nin tüm su ihtiyacı karşılanmış olacak.
Bademli Biyolojik Sızdırma Göleti ve şarj kuyuları tesislerinin açılışı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ev sahipliğindeki törenle yapıldı. Açılış törenine Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş ile Beydağ Belediye Başkanı Feridun Yılmazlar, Köy-Koop İzmir Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı, muhtarlar ile çok sayıda yurttaş katıldı.

“Kuraklığın açtığı yaraya merhem olmak için tasarladık”
Bugün Ödemiş'te dirençli kent İzmir bayrağını göndere çektikleri tarihi bir ana tanıklık ettiklerini belirterek sözlerine başlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Bademli Biyolojik Sızdırma Göleti’nin, Küçük Menderes Havzası'nın bereket pınarı olacağını söyledi. Bu projeyi, havzanın en büyük sorunu olan kuraklığın açtığı yaraya merhem olmak için tasarladıklarını anlatan Başkan Tunç Soyer, “Gölet ve şarj kuyularımızla, kuraklıkla boğuşan Küçük Menderes Havzası'ndaki çiftçilerimize can suyu olacağız. Yeraltı sularımızı yeniden dolduracak, bereketi çoğaltacağız. Çünkü biliyoruz ki su varsa bereket var, su varsa emek var, su varsa ekmek var. Bademli Biyolojik Sızdırma Göletimiz, işte o suyu Küçük Menderes Havzası'na geri getirecek” dedi.

“Değiştirmek istiyorsak irademizi ortaya koymak zorundayız”
Küçük Menderes Havzası'nda yeraltı sularının giderek daha da aşağıya indiğini anımsatan Başkan Tunç Soyer, “Bir zamanlar bereketli topraklarıyla Türkiye'nin gıda ambarı olan bu ova giderek çoraklaşıyor. Yerin altındaki suyumuzu göremesek de birçok kuyunun kuruduğunu biliyoruz. Bilim insanları havzanın birçok bölgesinde yaşanan çökme olaylarının nedenini, yeraltı sularının aşırı miktarda kullanımı olarak yorumluyor. Bu hazin tablonun yalnızca iklim krizinden ve kuraklıktan kaynaklanmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Bugün bu halde olmamızın tek bir sorumlusu var. Her bir tanesi 85 litre su tüketen silajlık mısırı teşvik edenler. Yanlış tarım ve sulama politikalarıyla hem sofralarımızı hem de tarlalarımızı ateşe verenler... Bu düzen böyle gitmez! Gidemez. Bu durumu değiştirmek istiyorsak, irademizi ortaya koymak zorundayız” dedi.

“İzmir bu oyuna gelmez”
Bu toprakları genetiği değiştirilmiş gıdalardan olan silajlık mısırdan kurtarmak zorunda olduklarını vurgulayan Başkan Soyer, şunları söyledi: “Çocuklarımız yatağa aç girmesin, Küçük Menderes Havzası çöl olmasın istiyorsak mısır silajını terk etmemiz lazım. Ülke topraklarımızı, vatanımızı seviyorsak silajlık mısırdan kurtulmak zorundayız. Çünkü bu ürün yüzünden dağlarımızda yerli hayvan ırklarının otladığı meraları terk ettik. Buğday, meyve, sebze üretilen bereketli ovalarımızda artık sadece mısır tarlaları var. Hükümetin ısrarla desteklediği bu üretimin arkasında kimlerin olduğunu çok iyi biliyoruz. Kirli postallarıyla işgal edemedikleri topraklarımızı, şimdi tohumlarıyla gasp etmek istiyorlar. Fakat iyi bilsinler. İzmir bu oyuna gelmez! Cumhuriyetin evlatları bu topraklardaki her türlü karanlık oyunu bozdu ve bozacak!”

“Bereketi Küçük Menderes Havzası'na geri getirmeye söz verdik”
Menderes Ovası'ndaki tarım arazilerinin neredeyse yarısının silajlık mısır ekili olduğunu ifade eden Başkan Soyer, “Ne toprağımızda bereket ne suyumuzda nefaset kaldı. Ama biz birlikte, bereketi Küçük Menderes Havzası'na geri getirmeye söz verdik. Sizlerin alın terine, emeğine, göz nuruna sahip çıkmaya söz verdik ve yaptık. İzmir'in bereketini, topraklarını korumak için çıktığımız bu yolda, Sünger Kent İzmir Projemiz kilometre taşlarından biri oldu. Hedeflerimizden biri kentlerimize düşen yağmuru değerlendirip yeniden doğal su döngüsüne iade etmek” diye konuştu.

“Bu toprakları koruyacağız”
2 bin ücretsiz filtreleme deposuyla Küçük Menderes ovasındaki çiftçilere destek olduklarını dile getiren Soyer, “Bu depolar sayesinde çatılarımızdan hasat ettiğimiz suyu filtreleyerek yer altı su rezervlerimizi zenginleştireceğiz. Bugün bizleri bir araya getiren, Türkiye'nin ilk biyolojik sızdırma göleti olan Bademli Göletimiz yağmur hasadı çalışmalarımızın taşıyıcı kolonu olacak. Bademli Kooperatifimizin seralarının çatılarına ve gölet çevresindeki tarım alanlarına düşen yağmur suları ile birlikte toplamda 60 metreküp yani 24 adet olimpik havuzu dolduracak kadar suyu yeraltında depolayacağız. Kısacası sevgili kardeşlerim, bu toprakları koruyacağız. Suyu koruyacağız. Sizi koruyacağız. Alın terini, emeği, ekmeğimizi koruyacağız. Bu topraklarda bizi yoksullaştıran değil, refahımızı daha da büyüten ürünler yetişecek. Çünkü başka bir tarım mümkün! Çünkü başka bir su yönetimi mümkün. Bademli Biyolojik Sızdırma Göletimiz bu toprakların gerçek sahiplerine, milletin efendilerine armağan olsun” dedi.

“Milliyetçilik üreticiye sahip çıkmaktır”
Konuşmasında Sayıştay'ın küçük üreticiden doğrudan ürün alımını yasaklayan kararına da tepki gösteren Başkan Soyer, “Milliyetçilik nedir? Bu vatanı, toprağını, suyunu, ona alın terini döken emekçisini, çiftçisini, köylüsünü korumuyorsan, anlamı yok. Muhafazakarlık, milliyetçilik bu toprağın emeğini, emekçisini korumaktır. Bu toprağın suyunu, bereketini korumaktır. Bu topraklarda üretim yapan çiftçiyi 3A maddesindeki istisnayı ortadan kaldırıp, büyük şirketlerle rekabete sokmak değildir. Milliyetçilik o üreticiye sahip çıkmaktır. Muhafazakarlık onu korumaktır. Onun alın terini korumaktır. Bana kimse milliyetçilik, muhafazakarlık hamaseti yapmasın kardeşim. O milliyetçi de benim, o muhafazakar da benim. Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi her fabrika bir kaledir. Ve biz o kaleleri çoğaltacağız. Bugüne kadar 4 kale inşa ettik ve bunları Atatürk'ten aldığımız ilhamla yaptık. Hiç merak etmeyin daha çok kale, fabrika inşa edeceğiz. Bunların hiçbiri hayal değil. Bugüne kadar nasıl yaptıysak, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz” dedi.

“Ürünleri sizden almaya devam edeceğiz”
Başkan Soyer, üreticiye alım güvencesi de vererek, şunları söyledi: “Hiçbir üretici kardeşimin kuşkusu olmasın. Alım yapmaya devam edeceğiz. Bu güzel memlekette haklı olmak yetmez. Aynı zamanda haklı olduğunuzu yüksek sesle söylemeniz lazım, çünkü sizi kimse duymaz. Gelecek günlerde büyük bir çiftçi mitingi yapacağız. Türkiye'yi de ayağa kaldıracak büyük bir miting yapacağız. Sizin hakkınızı, hukukunuzu, sizin alın terinizi, emeğinizi bütün Türkiye'ye hatırlatacağız. Hakkımızı alacağız. Çünkü bu topraklar bizi yoksullaştıran değil bizi zenginleştiren topraklar olmalı. Bu toprakların bereketi hepimize yeter. Birileri diyor ki 'Vergiyi tabana yayacağız.' Kardeşim, refahı tabana yaysana. Vergi zaten tabanda. Refahı tabana yayacağız çünkü biliyoruz; Başka Bir Tarım ve başka bir ülke mümkün. Bunlar bir kader değil.  Bu yoksulluk, sefalet kader değil. Değiştirmek mümkün ve bunu hep birlikte değiştireceğiz.”

“Attığımız her adımda yanımızda Tunç Başkan var”
Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş de Başkan Soyer'e ilçeye yaptığı yatırımlardan dolayı teşekkür ederek, “Çaresiz kaldığımızda hep çare oldunuz, bize yol gösterdiniz. Işık tutunuz. Başka Bir Tarım Mümkün dediniz ve buna uygun çalışmalar yaptınız, biz de size hep inandık ve güvendik. Bu yol arkadaşlığını artık geleceğe de taşımak istiyoruz. Şimdi zamanıdır. Türkiye'ye önder, öncü olmak size yakışır zaten. Bugün de onu yaşıyoruz. Kooperatiflerle huzur içerisinde çalışıyoruz. Çalışmaya da devam edeceğiz. Attığımız her adımda yanımızda Tunç Başkan var. Yaşa var ol Tunç Başkanım” dedi.

“Su herkes için hayati öneme sahip”
Köy-Koop İzmir Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer de göletin önemine değindiği konuşmasında, “Tam beş yıl önce İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız, Ödemiş'te bürokratları ile bize anlattı. Kürsülerde veya başka alanlara çok konuşuyoruz. Ama bugün burada şunun önemini anlıyoruz ki; söylediklerimizi hayata geçirebilen bir ekosistem kurmuşuz İzmir'de. Kooperatifler, birlikler ve yerel yönetimler bir araya geldiğimizde, el ele verdiğimizde, verdiğimiz sözü tutabiliyoruz. Bu gölet gerçekten bizim için çok önemli, çünkü su herkes için hayati öneme sahip” dedi.

Neptün Soyer'den bakanlığa 'ürünleri siz alın' çağrısı
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin küçük üreticiden doğrudan alım yapmasını engelleyen Sayıştay raporunu eleştiren Neptün Soyer, Bakanlığa “Siz alın” çağrısında bulunarak, “Bizim hayvanları besleyebilmemiz için suya ihtiyacımız var. Aynı zamanda o hayvanlara bakacak, köyde yaşayacak yurttaşlar lazım. Bizim köye de ihtiyacımız var. Ama bunun da ötesinde, köyde yaşarken, üretim yaparken ve ürettiklerimizi bu ekonomik krizde satabileceğimiz İzmir Büyükşehir Belediyesi gibi bir muhatap bulduk. Ama Sayıştay bize 'Süt üret ama sütü ayran olarak veremezsin. İşlenmiş ürün satamazsın' diyor. Biz sadece belediye alsın demiyoruz. 3A'da ‘kamu’ der. Kamu; valilik, devlet üniversiteleri, devletin hapishaneleri, çocukların okuduğu üniversitelerin yemekhaneleri... Hepiniz alabilirsiniz. Madem belediyelerin almasını uygun görmüyorsunuz, siz alın. Bakanlık, İl Tarım Müdürlüğü alsın. Bizden bu ayranı alın” dedi.

“Sayıştay raporları ile baskı uygulanıyor”
Yerel yönetimlerle kooperatiflerin uyum içinde çalıştığını anlatan Ödemiş Bademli Fidancılık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Hurşit Nallı da konuşmasında Sayıştay'ın raporuna değinerek, şunları söyledi: “İzmir'de belediye ve kooperatiflerin dayanışması sayesinde üreticilere meyve fidanı dağıtımından çocuklara süt ulaştırılmasına kadar birçok proje yürütülüyor. Bu güzel çabalar sayesine kooperatifler daha da güçleniyor. Bu sayede hem kaliteli ve sağlıklı ürünler tedarik ediliyor hem de kooperatifler desteklenerek satış kabiliyetleri arttırılıyor. İzmir Büyükşehir Belediyemiz bu çalışmalarla Türkiye’de tarım alanındaki en güçlü ivmenin yakalanmasını sağladı ve İzmir kooperatifçilik alanında dünyada örnek gösterilen bir kent haline geldi. Ancak kooperatifçiliğin önemini benimseyen ve yerli üretime böylesine önemli destekler veren İzmir Büyükşehir Belediyemize Sayıştay Raporları ile baskı uygulanıyor. Üreticinin büyük firmalar önünde rekabet şansı olmadığından bu raporlar ile çiftçinin ekmeği elinden alınmaya çalışılıyor. İzmir Büyükşehir Belediyemiz; gerek çocuklara gerekse ihtiyaç sahiplerine dağıtacakları gıda maddelerinin alımlarını kooperatiflerden yaparak kooperatiflerin sanayileşmesine ve pazarlama kabiliyeti kazanmalarına büyük katkı sağlıyor. Kamu İhale Kanunu’nun 3A maddesinde bu projelerin kanuni boyutu düzenlenmiştir.  İzmir Büyükşehir Belediyemiz de uzun yıllardır yerli üretime destek olarak bu kanun yükümlülükleri doğrultusunda alımlarını kooperatiflerden yapıyor. Ülke ekonomisine büyük katkısı olan kooperatiflerin çalışamaz hale getirilmeye çalışılmasından hem üretici hem de tüketici olumsuz anlamda etkilenecektir. Kısa vadede kooperatiflerin sekteye uğratılmasının sonucunda uzun vadede milli ekonomi büyük yara alacak. Yerel yönetimler ve kooperatiflerin yıllardır uyguladıkları projeler hiç şüphesiz ülke ekonomimiz için büyük önem arz ettiğinden; biz üreticiler, yetkili makamların bu eksikliği derhal gidermesini talep ediyoruz” dedi.

Sünger Kent İzmir projesi büyüyor
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka Bir Su Yönetimi Mümkün” vizyonu doğrultusunda hayata geçirilen Sünger Kent İzmir projesi sürüyor. Projeyle yağmur suyu hasadına yönelik bir teşvik sistemi uygulanarak 5 bin binaya 5 bin yağmur suyu deposu dağıtımı ile İzmir’e 10 bin yağmur bahçesi kampanyası yürütülüyor. Otobüs durakları yağmur suyu hasadı ile doğa dostu yeşil duraklara dönüştürülüyor. Mezarlık alanlarında da yağmur suyu hasadı ile yeşil bir dönüşüm yapılıyor.

Kentin asfalt ve betonla kaplı geçirimsiz yollarını, otoparklarını ve benzeri yüzey alanlarını, su baskınlarını önlemek amacıyla geçirimli alanlara dönüştüren Büyükşehir Belediyesi, bu alanlara düşen yağmur sularını park ve refüjlere yönlendirerek su baskınlarını önlüyor, su döngüsü ile yeşil dönüşümleri gerçekleştiriyor.

Sünger Kent projesinin kırsal ayağını oluşturan Küçük Menderes Ovası Yağmur Suyu Hasadı çalışmaları da son hızıyla sürüyor. Projeyle, Küçük Menderes Havzası’nda yeraltı sularını yeniden doldurmak için şarj-besleme kuyuları, sızdırma sarnıçları ve sızdırma göletleri kurarak yağmur suyu hasadı yapılıyor. Bu amaçla Ödemiş’te 60 bin metreküp suyu, yani 24 olimpik havuzun biriktirebileceği suyu, yeraltında depolayacak Türkiye’nin ilk biyolojik sızdırma göleti yapıldı. Gölet 2,5 m derinliğinde ve 1255 m2’lik bir alana bir alana sahip. Yapılan akifer testleri ile bir metrekaresinde günde 3 m3 sızma ve 769 m2‘lik sızdırma alanı, tasarım kriterleri olarak belirlendi ve bu hidrolik verilerle inşa edildi.  Göl alanına tarımsal alanlardan gelen sular, tarım ilaçlarındaki zararlı kimyasallardan biyo-filtrelenme ile temizlenerek akifer sistemine veriliyor. Bu yönüyle de Türkiye'nin ilk biyolojik sızdırma göleti özelliğini taşıyor.

Projeyle İzmir’in 5 yıl içerisinde sünger bir kent olarak inşa edilmesi ve kentsel alanda yağmur suyu akışının beş yıl içerisinde yüzde 70 oranında azaltılması planlanıyor
Devamını Oku Devamını Oku
Haberler

Işıkkent Mezarlığı’nda yağmur suyu hasadı başladı

Sünger Kent İzmir Projesi ile yağmur suyu hasadına başladıklarını hatırlatan Başkan Soyer, “Işıkkent Mezarlığı’nda ve mezarlık içinde yer alan camide hayata geçirdiğimiz projeyi diğer mezarlıklarımıza da taşıyacağız. Hem su tasarrufu sağlayan hem de taşkınları önleyen bu çalışmamız Türkiye’ye örnek olacak” dedi.
 
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Bornova Işıkkent Mezarlığı ile yine mezarlık içerisinde bulunan Niyazi Zarife Ersoy Camii’ne konulan biri 3 diğeri ise 10 tonluk iki yağmur suyu hasadı deposunu inceledi. Küresel iklim krizi sonucu yaşanan kuraklıkla mücadele için su tasarrufu sağlamayı amaçlayan depolar sayesinde mezarlık çevresindeki yollarda biriken yağmur suları toplanacak. Yine çeşmelerden akan fazla sular da toplanarak depolanacak. Böylece yeşil alanların su ihtiyacı, yağmur hasadından karşılanacak. Depolar sayesinde yılda 3 bin 500 metreküp su tasarrufu sağlanacak.
 
5 bin binaya 5 bin depo
İklim krizinin derinleştiğini, kuraklık tehdidinin her geçen gün büyüdüğünü hatırlatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bu koşullar altında suyu daha tasarruflu kullanmak zorundayız. O nedenle önce yağmur suyu hasadı fikri ile tanıştık. Yağmur suyunu toplamamız gerektiğine karar verdik. Sünger Kent İzmir projesiyle 5 bin su deposu ile 5 bin binanın yağmur suyunu toplayacak çalışmayı başlattık. Buna paralel çalışmalardan biri de Işıkken Mezarlığı yağmur suyu depoları” dedi.
 
Filtre edildikten sonra kullanılacak
80 bin metrekare alan üzerinde kurulu mezarlıkta yağmur suyunu toplamak için hazırlanan projenin önemine değinen Başkan Soyer, “Arkadaşlarımız kendi çabaları ile olağanüstü bir projeyi hayata geçirdiler. Proje, alana düşen yağışın yollardaki mazgallarla toplanmasını ve filtre edildikten sonra yeşil alanlarda, peyzaj düzenlemesinde kullanılmasını mümkün kılıyor. Türkiye’de ilk kez bir cami yağmur suyu hasadı yapıyor. Işıkkent Mezarlığı’nda bulunan camiye koyduğumuz su deposu, çatısındaki yağmur suyunu toplayacak ve cami çevresindeki peyzaj alanının yeşillendirilmesinde kullanılacak” diye konuştu.
 
“Ciddi tasarruf sağlayacağız”
Depoların hem daha yeşil bir çevre için faydasının bulunduğunu hem de çok ciddi su tasarrufu sağlayacağını aktaran Başkan Soyer, şunları söyledi: “Ama bir başka önemli faydası da Işıkkent Mezarlığının hemen dışında üç taşkın noktası vardı. Bu taşkın noktalarının artık bir tehdit olması ihtimalini ortadan kaldırıyor. O bölgeye giden suyu bu depolarda toplama, biriktirme imkanı yaratıyor. Taşkın sorununu çözen, su tasarrufu sağlayan ve yeşil çevre yaratılmasına imkan sunan son derece kıymetli bir çalışma. Küçük bir alan olarak görülebilir ama biz bu projeyi diğer mezarlıklarımıza da taşıyacağız. Böylece çok ciddi bir tasarruf sağlamış olacağız. Üstelik kuraklığa karşı anlamlı bir önlem almış olacağız.”
Devamını Oku Devamını Oku
Haberler

Yağmur suyu hasadı ile ekolojik duraklar

İzmir Büyükşehir Belediyesi, kuraklıkla mücadelede büyük öneme sahip yağmur suyu hasadı çalışmalarına bir yenisi daha ekledi. Sürdürülebilir yağmur suyu yönetimi için Sünger Kent İzmir projesini hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, küresel iklim krizine karşı farkındalığı arttırmak amacıyla yağmur durakları oluşturdu. İlk etapta Konak’ta bulunan 5 durağa yağmur suyu depoları yerleştirildi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ESHOT otobüs duraklarına konulan ve buradaki yağmur suyunu toplayarak duraklardaki bitkileri sulamak için kullanılacak depoları inceledi. Her biri 500 litre su toplama kapasitesine sahip depolar, görsel açıdan da dikkat çekiyor. 

“Çok anlamlı bir çalışma”
Çok güzel bir proje ile güne başladıklarını ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, çalışmanın heyecan verici olduğunu belirtti. Başkan Soyer, “Çok küçük bir adım gibi görünebilir ama çok anlamlı bir adım. Çünkü ESHOT otobüs duraklarında, durak çatılarına konulan düzenekle yağmur suyunu toplamaya başlıyoruz. Durağın etrafına yerleştirdiğimiz bitkileri bu su ile sulayacağız. Çok etkili bir proje. Hem yağmur suyunun israfını ortadan kaldıracağız hem de duraklarımız daha da güzel olacak” diye konuştu. 

“Ciddi bir kuraklık tehlikesi ile karşı karşıyayız”
Projenin yağmur suyunun israf olmasını engellemek için önemli olduğunu vurgulayan Başkan Tunç Soyer, “İklim krizi nedeniyle ciddi bir kuraklık tehlikesi ile karşı karşıyayız. İklim krizinin yaratacağı büyük tahribatlara, büyük hasarlara hazırlıklı olmak gerekiyor” dedi. 

“Köklerimize dönüyoruz”
Sünger Kent uygulamasını şehre yaymaya çalışırken, diğer taraftan suyun tasarruflu kullanılmasını sağlayabilmek için de birçok yöntem uyguladıklarına dikkat çeken Başkan Tunç Soyer, şunları söyledi: “Bunlardan biri de kenti bu iklimin, toprağın geçmişi ile uyumlu, bölgenin su istemeyen dirençli bitki örtüsüyle yeşillendirmek. Zakkumdan sandal ağacına birçok tür geçmişte bu topraklarda çok güçlü olmasına rağmen sonradan unutulmuş. İthal ürünlerle bezenmiş peyzajı değiştirmeye başlıyoruz. Aslında bir anlamda köklerimize dönüyoruz. Böylece çok daha az su isteyen bir bitki örtüsü ile şehrimizi daha da güzelleştireceğiz.”

İklim krizinin etkilerini anlatan farkındalık projesi
Başkan Danışmanı Alim Murathan da “Kentte yağmur suyu hasadının yaygınlaşması, yeşil dönüşümün sağlanması için 5 bin depoyu ücretsiz olarak dağıtıyoruz. Bu, yağmur suyu hasadına yönelik bir kent oluşturmayı amaçlayan bir projeydi. Şimdi de iklim krizinin etkilerini anlatan bir farkındalık projesi olarak yağmur durakları çalışmasını hayata geçirdik. Durakların üzerine düşen suları topluyoruz ve durakların arkasındaki bitkileri suluyoruz. Bu, iklim krizinin beş etkisini anlatıyor. Küresel ısınmayı, sel ve taşkınları, kuraklığı, küresel ısınmanın kaynağı sera gazlarını anlatan bir hikaye. Yurttaşlarımızın bu çalışmadan ilham almasını ve iklim krizine karşı kentimizin mücadelesine ortak olmasını istiyoruz” dedi. 
ESHOT Genel Müdürü Erhan Bey ise bu çalışma ile suyun korunduğunu ifade ederek, “Ayrıca hem duraklarımızın görselliği dikkat çekecek hem de yağmur suları boşa akmamış, verimli kullanılmış olacak” diye konuştu. 

Devamını Oku Devamını Oku
Haberler

Sünger Kent İzmir projeleri ve Teknik Uygulama Kılavuzu Tanıtım Toplantısı

Kültürpark’taki İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda yapılan toplantıda Sünger Kent İzmir projesi ve teknik uygulama kılavuzu hakkında bilgi verildi. Toplantıya Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bürokratları da katıldı. Başkan Tunç Soyer, Sünger Kent projesini Türkiye’de ilk kez İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başlattığına değinerek  “Bununla gurur duyuyoruz ama bunun yayılması lazım. İlçe belediyelerimizin de diğer büyükşehir belediyelerinin de yapması lazım. Sonuçta kuraklıkla daha çok yüz yüze kalacağız. O zaman çok geç olabilir. Başka çözümler de üretmemiz gerekiyor” dedi.

“Birlikte kafa yormalıyız”
İnsanlığın inanılmaz bir kuraklık tehdidiyle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Başkan Soyer,   “Çok vahim bir durumla karşı karşıyayız. Kendi kurumsal kapasitemizle bununla nasıl başa çıkabiliriz, bu hikâyeyi nasıl hafifletebiliriz düşüncesinden yola çıkarak yaptığımız bir proje bu. Bu, sadece yağmur suyu deposu ve yağmur suyu bahçeleriyle sınırlı bir şey değil. Geçen hafta Ödemiş’te tarlalarda yağmur suyu toplayabilmek için 2 bin civarında sarnıç dağıtmak üzere toplantı yaptık. Ama bu topyekûn bir mücadeleyi gerektiriyor. O nedenle Sünger Kent oluşturma fikriyle ilgili her birinizin desteğine ihtiyaç duyuyoruz. Topyekûn özellikle İzmir’in metropol ilçelerdeki belediyelerimizin desteğiyle, işbirliğiyle yürümek mecburiyetimiz var” dedi. 

Teknik kılavuz paylaşıldı
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve Jeoloji Mühendisi Alim Murathan ise projenin Başkan Soyer’in vizyonu sayesinde hayata geçirildiğini belirterek “Başkanımız 26 Aralık’ta projenin tanıtım toplantısını yaptı. Türkiye genelinden çok olumlu geri dönüşler aldık. Sadece Türkiye değil, Afrika’dan, Avustralya’dan, İngiltere’den çok sayıda kişi, akademisyen, bilim insanı Türkiye’de de böyle bir projenin başlamasından son derece hoşnut olduğunu söyledi. Bizim çalışmamızın özgünlüğü şu; biz Sünger Kenti bu kentin temel altyapı sistemi üzerine kurmayı planladık. Kentin zorlukları ve bize sunduğu olanakları dikkate alarak bir kentsel analiz yaptık. Bu analiz üzerine daha bütünlüklü bir proje ortaya koymaya çalıştık” dedi. Alim Murathan, “Herkes Sünger Kent pilot projesini yapabilmeli diye düşündük ve teknik kılavuz hazırladık. Kılavuz bir rehber niteliğinde. Biz bu toplantıyı bu kılavuzu sizlerle paylaşmak için yapıyoruz” diye konuştu.

Devamını Oku Devamını Oku
Haberler

Sünger Kent İzmir Programı Tanıtıldı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer kuraklıkla mücadele vizyonuyla şekillenen yağmur suyu hasadı çalışmalarını genişletecek Sünger Kent İzmir projesini tanıttı. Başkan Tunç Soyer, yağmur suyu depoları ve yağmur bahçesi uygulamasına yurttaşların da katılabileceğini hatırlatarak “Gelin Sünger Kent projesini beraber yapalım. Hep birlikte İzmir’in geleceğini inşa edelim” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka Bir Su Yönetimi Mümkün” vizyonuyla hayata geçirilen Sünger Kent İzmir projesinin tanıtım toplantısı Tarihi Havagazı Fabrikası Gençlik Yerleşkesi’nde yapıldı. Türkiye’de bir ilk olacak projeyle şehrin caddelerine, sokaklarına, yollarına düşen yağmur suyunun bilimsel uygulamalarla yer altında depolanmasını sağlayacak. Çatılara düşen yağmur suyunun ise hasat edilerek biriktirilmesi, temizlenmesi ve yeniden kullanılmasını mümkün kılacak proje Başkan Tunç Soyer tarafından kamuoyuna tanıtıldı.

Türkiye’nin en kapsamlı yağmur suyu hasadı ile yeşil dönüşümü esas alan projenin anlatıldığı toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in eşi ve Köy-Koop İzmir Birlik Başkanı Neptün Soyer, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bürokratları, muhtarlar, apartman ve site yöneticileri, mülk sahipleri, resmi ve özel okulların temsilcileri katıldı.

Dünyamızı iyileştirmenin yegâne yolu şehirlerden geçiyor
İzmir’i Türkiye’nin ilk sünger kenti yapacak proje için konuşan Başkan Tunç Soyer, doğru ve yanlış şehirleşme örneklerinden bahsederek “Kentler gezegenimizdeki yaşam enerjisini kullanarak kendine gıda, elektrik, eşya ve hammadde üretiyor. Bunun karşılığında geriye sadece plastik atık, karbondioksit, savaş ve yoksulluk veriyor. Şehirler ve ekosistem arasındaki bu yıkıcı ilişkinin sürdürülemez olduğunu uzun zamandır çok iyi biliyoruz” dedi.

İzmir’de bu yıkıcı ilişkiyi ortadan kaldırmak için üç yıldır çok ciddi adımlar attıklarını belirten Başkan Soyer, “Dünyamızı iyileştirmenin yegane yolu şehirlerden geçiyor. Kentsel nüfus oranı bugün itibarıyla yüzde 55’i geçti ve 2050’de bunun yüzde 68, 70’lere varması öngörülüyor. Yani çok net olarak görüyoruz ki geleceğin dünyası şehirler dünyası olacak. İşte bu yüzden, bu gezegende yaşamakla ilgili ne derdimiz varsa bunun çözümünü şehirlerde üretmek zorundayız. Bunu da başarmanın tek bir yolu var. Şehirleri doğanın döngülerinin bir parçası haline getirmek. Bu dünyadaki varlığımızı sürdürmek konusunda samimiysek, başka bir şehirciliğin mümkün olduğuna inanmak ve bu yönde de cesur, kararlı adımlar atmak mecburiyetindeyiz. İşte İzmir’de bunu yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Devrim diyebileceğimiz yepyeni bir dönemi başlatıyoruz
Yaklaşık iki yıl önce 11 Büyükşehir Belediye Başkanı ile İzmir’de “Kentlerde Sürdürülebilir Su Politikaları Zirvesi” düzenlediklerini hatırlatan Başkan Soyer, sözlerine şöyle devam etti; “Bu zirvede 11’i büyükşehir 22 il belediye başkanımızla ‘Başka Bir Su Yönetimi Mümkün’ demiştik ve bununla ilgili bir manifesto yayınlamıştık. Metnin beş temel ilkesinden biri ‘Doğanın su döngüsünü koruyacağız’ ifadesiydi. Ne yazık ki kentlerimizde 60 yılı aşkın süredir, sonuçları üzerinde hiç düşünülmeden doğanın su döngüsü yok edilmiş. Beton odaklı büyüme nedeniyle suyu geçirmeyen sert yüzeyler her yeri kaplamış. Toprakla suyun arasına adeta yapay bir kabuk serilmiş. Yeraltına süzülemeyen ve bu yüzden kent içinde serbest akışa geçen suyu tahliye etmek için çok yüksek maliyetli yağmur suyu kanalları yapılmak istenmiş. Fakat ekonomik nedenlerle İzmir gibi birçok kentte bu süreç tamamlanamamış. Yanlış yapılaşmaya iklim krizi de eklendiğinde karşımızdaki sorun her gün daha da büyümüş. Bu yüzden suyun yıkıcı gücüne dünyada ve İzmir’de artık daha sık tanıklık ediyoruz. 2019 ve 2021 Şubat’ta tam 3 bin 600 noktada taşkın ve su baskınları yaşadık. Sel ve taşkınları önlemek ve aynı zamanda İzmir Körfezi’ni temizlemek için 2019’dan bu yana şehrimizin yağmur suyu kanalı altyapısını tamamlamak için büyük yatırımlar yapıyoruz. Bugünse yağmur sularının yönetiminde devrim diyebileceğimiz yepyeni bir dönemi başlatıyoruz. O yüzden çok heyecanlıyız. Bu dönüşümü, sürdürülebilir yağmursuyu yönetimini amaçlayan Sünger Kent İzmir projemiz ile gerçekleştireceğiz.”

Hedefimiz İzmir’i 5 yıl içinde bir sünger şehir haline getirmek
İzmir’in üzerine serilmiş beton kabuğu yer yer kırarak, suyun yeniden toprakla buluşmasını sağlayacaklarını ifade eden Başkan Soyer,  Sünger Kent İzmir projesinin planlanması ve teknik altyapısını oluşturmak amacıyla bir buçuk yıl önce Su Kaynakları Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni kurduklarını söyledi. Türkiye’nin ilk Sünger Kent yönetim modelini uygulamak için çok farklı uzmanlardan oluşan bu birimin bir buçuk yıl süren bir çalışma ile İzmir’e özgü bir program oluşturduğunu da vurgulayan Başkan Soyer, “Bu program kapsamında Türkiye’nin ilk sünger kent yönetmeliğini Büyükşehir Belediye meclisimizden Ekim ayında geçirmiştik. Arkadaşlarımız kent içinde sünger kent uygulamalarını yaygınlaştırmak amacıyla kapsamlı bir teknik uygulama kılavuzu da hazırladı. Bunu ilçelerimizle de paylaşacak ve ilçelerimizin de benzer uygulamaları hayata geçirmesini mümkün kılacağız. Öte yandan İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü akademisyenleri ve Hollandalı HNS şirketi ile Bostanlı ve Poligon derelerinin sünger kent konsepti planlama çalışmalarını bir hayli yol alarak sonuçlandırmak üzereyiz. Hedefimiz, İzmir’i beş yıl içerisinde bir sünger şehir haline getirmek. Böylelikle kent içindeki yağmur suyunun akışını beş yılda yüzde 70 oranında azaltmayı hedefliyoruz”  diye konuştu.

5 bin binaya 5 bin yağmur suyu deposunu biz hediye edeceğiz
Sünger Kent İzmir projesinin en önemli özelliklerinden birinin İzmir’de yaşayan tüm vatandaşların katılımını esas alması olduğunu belirten Başkan Soyer, “Projemizin iki kapsamlı uygulamasını vatandaşlarımızla birlikte gerçekleştireceğiz. Bunlardan ilki yağmur suyu hasadı… Kentimize düşen yağmuru değerlendirip yeniden doğal su döngüsüne iade edeceğiz. Yağmur suyu hasadına yönelik bir teşvik sistemi uygulayarak 5 bin binaya 5 bin yağmur suyu deposunu biz hediye edeceğiz. Bu uygulamayı da hemen şimdi bugün itibariyle başlatıyoruz. Kentimiz çatılarına düşen su miktarı, en büyük içme suyu kaynağımız Tahtalı Barajı’nda her yıl biriken sudan daha fazla. Yani şehrimize düşen yağmur ne yazık ki boşa akıp gidiyor, kirleniyor, taşkınlar ve su baskınlarına neden oluyor. Beş bin yağmur suyu deposu ile hem su tasarrufu yapacağız hem körfezin temizlenmesine katkı vermiş olacağız aynı zamanda taşkınları ve su baskınlarını önlenmesine destek olacağız” dedi.

10 bin yağmur bahçesi kampanyası başlıyor
Başkan Soyer ikinci çalışmanın ise “İzmir’e 10 bin yağmur bahçesi” kampanyası olduğunu vurgulayarak, “Yağmur bahçeleri için başvuruda bulunacak 10 bin vatandaşımıza yapacağı yağmur bahçesinde ekeceği bitkileri biz vereceğiz. Bu uygulamayı da bugün itibariyle başlatıyoruz. İzmir’de oluşturacağımız her bir yağmur bahçesiyle sokaklarımıza, caddelerimize düşen ve kanalizasyon sistemimize giden yağmur sularını engellemiş olacağız ve taşkınlardan korumuş olacağız, sularımızı temizleyecek ve böylece yeniden doğaya kazandıracağız. Sünger Kent İzmir ile bu iki uygulamanın dışında kentsel ve kırsal alanda aşama aşama birçok pilot projeyi hayata geçireceğiz. İzmir, mavi ve yeşil bir altyapıya kavuşacak. İzmir’in caddeleri, sokakları, çatıları ve bahçelerine su yeniden toprakla buluşmak üzere akacak” ifadelerini kullandı.

Her biri Türkiye’ye rehber
Bu projelerin her birinin Türkiye için rehberlik edecek nitelikte olduğunu belirten Başkan Soyer, sözlerini şöyle tamamladı: “Küresel krizleri çözmeye yönelik münferit çabalarımızın tek başına işe yaramayacağı çok açık. İşte eylemlerimiz arasındaki uyum, şehirlerimizin doğayla uyumu kadar önemli. İşte bu yüzden tüm İzmirlileri Sünger Kent projemize katılmaya davet ediyorum. Gelin, hep birlikte yağmur suyu depoları ve yağmur bahçesi uygulamalarıyla Sünger Kent Projesi’ni birlikte gerçekleştirelim. Hep birlikte, İzmir’in geleceğini inşa edelim. Kuraklıkla, taşkınlarla birlikte mücadele edelim.”

İzmir’e özgü modelleme
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı, jeoloji mühendisi Alim Murathan ise proje hakkında teknik bilgi verdi. Sünger Kent projesiyle İzmir’e özgü bir modelleme yapıldığını belirten Alim Murathan, baskın ile taşkınların önlenmesi için yapılacakları anlattı.

Başvurular başladı
Bu çalışmayla İzmir Büyükşehir Belediyesi, yağmur suyunu toplayacak ev ve iş yerlerine destek de olma kararı aldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi sistem kurulumu için başvuru yapılan ilk 5 bin bina için teşvik amacıyla yağmur suyu deposu verecek. Sisteme dahil olmak isteyen İzmirliler buradan başvurabilir.

 

Devamını Oku Devamını Oku
Haberler

Sünger Kent İzmir projesinde sıra kırsalda

Sünger Kent İzmir projesinin kırsal ayağı olan “Küçük Menderes Ovası Yağmur Suyu Hasadı” çalışması için hazırlıklar tamamlandı. Proje, 28 Ocak 2023 Tarihinde Ödemiş’te kamuoyuna tanıtıldı.
 
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka Bir Su Yönetimi Mümkün” vizyonuyla hazırlanan ve yağmur suyu hasadı çalışmalarını genişleten Sünger Kent İzmir projesinin kırsal ayağı olan “Küçük Menderes Ovası Yağmur Suyu Hasadı” çalışması için hazırlıklar tamamlandı. Proje, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından Ödemiş’te tanıtıldı.
 
Soyer: “Çiftçilerimizle yapacağız”
Başkan Tunç Soyer, kuraklık ve yoksullukla mücadele için "Başka Bir Tarım Mümkün" diyerek çıktıkları yola "Başka Bir Su Yönetimi Mümkün" anlayışıyla devam ettiklerini belirterek “Sünger Kent İzmir projemizin kırsal ayağını oluşturan Küçük Menderes Ovası yağmur suyu hasadı projesini çiftçilerimizle birlikte yapacağız. Küçük Menderes Ovası’nda tarımsal üretimin sürdürülebilirliğinin ve gıda güvenliğinin sağlanması için su krizinin çözümüne katkı sunacak kapsamlı bir projeyi hayata geçirmeyi planlıyoruz” dedi.
 
Projeyle üreticilerin enerji maliyetleri düşecek.
Proje, yağmur suyu hasadı ile ova üzerine düşen yağmur suyunun buharlaşmadan yeraltında depolanmasını ve yeraltı sularının tekrar doldurulmasını amaçlıyor. Proje ile yeraltı su seviyelerinde önemli yükselimler sağlanacak. Böylece çiftçi ve üreticilerin enerji maliyetleri düşecek ve milyonlarca lira tasarruf sağlanacak.
Devamını Oku Devamını Oku
Haberler

Yağmur Suyu Hasadı İlk Pilot Uygulaması- Bornova Çamkıran Sitesi

SüngerKent İzmir Projesinin ilk pilot uygulamalarından olan Çamkıran Sitesi yağmur suyu depoları, sitede yer alan, çatı alanı 300 metrekare olan bir binanın çatısına düşen yağmur sularını toplamaktadır. Her biri 3 ton hacminde 2 adet depo ile site sakinleri yağmur suyu hasadı yapmakta ve hasat edilen yağmur suyunu bahçe sulamada ve site/apartman temizliğinde aktif olarak kullanmaktadır. Yapılan kontrollerde depoların sorunsuz çalıştığı ve yağışlarla birlikte oldukça temiz bir su birikimi olduğu görülmüştür.
Devamını Oku Devamını Oku
Haberler

İlk Yağmur Suyu Depoları Dağıtımına Bademler Köyünden Başlandı

5000 yağmursuyu deposu teşvik programımızı 22 Mart Dünya Su gününde Bademler Köyünde başlatarak ilk depolarımızı verdik. Yağmur suyu hasadı çalışmalarımız kapsamında dağıttığımız yağmur suyu depolarını 1963 yılında çekilen ve ilk uluslararası ödüllü Türk filmi olan “Susuz Yaz” filmine konu olan Bademler köyünden başlatmamızın nedeni susuzluğun, kuraklığın önemini ve değerini bilen Bademler vatandaşlarımızın verdiği mücadeledir. Bu öyle bir mücadeledir ki su hakkının, su mülkiyetini, susuzluğun değerine tanıklık ederek ve mücadele ederek sesini bütün dünyaya duyurmuştur. 1960 lı yıllarda olduğu gibi susuzluk, kuraklık bugün de iklim değişikliği ile hem kentimizin ülkemizin hem de ülkemizin gündemindedir.
Devamını Oku Devamını Oku
Haberler

Türkiye’nin İlk Yağmur Toplayan Köyü, Karaburun / Sarpıncık

Sünger kent İzmir projesi yağmur suyu hasadı çalışmaları kapsamında Karaburun Sarpıncık Köy sakinlerince yağmur suyunun toplanmasına yönelik yağmur depoları talepleri esas alınarak İzmir Büyükşehir Belediyesi Su kaynakları Araştırma ve Uygulama Merkezince yağmur suyu hasadına yönelik farkındalık oluşturma ve ilham vermeye yönelik geliştirilen ve uygulamaya geçmiş bir projedir. Karaburun Sarpıncık köy sakinlerinin yağmur suyu hasadına yönelik evleri, bahçeleri, sokaklarında yer alan yağmur suyu depoları ve köydeki hanelerin duvarlarına işlenen su ile insan ilişkilerinin yansıtıldığı sanatsal figürler su kaynaklarının korunmasını ve bu kaynakların korunmasına yönelik birlik ve dayanışma içinde hareket eden bir toplumu temsil ediyor.
Devamını Oku Devamını Oku
Haberler

Gaziemir İtfaiye Yağmur Sularını İçme Suyu Standartında Arıtarak da Evlerimizde ve Binalarımızda Kullanma Suyu Olarak Kullanabiliriz

Sünger kent İzmir projemiz kapsamında 5000 adet yağmursuyu deposu dağıtımı ile başlattığımız yağmur suyu hasadına yönelik çalışmalarımızı bir adım ileriye taşıyoruz. Yağmur depolarımızda biriktireceğimiz yağmur sularını arıtarak evlerimizde ve binalarımızda kullanabileceğiz. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak ilk pilot projemizi Gaziemir İtfaiye birimimizde gerçekleştirdik. Gaziemir İtfaiye binamızın çatısından hasat ettiğimiz yağmur suyunu yağmur depomuzda biriktirerek, ultrafiltrasyon ünitesi içeren bir arıtma sistemi ile arıtarak binamızda kullanıyoruz. Arıtma sonrası içme suyu standartlarına ulaştırdığımız yağmursuları itfaiye binamızda içerisinde mutfakta, tuvaletlerde ve duşlarda kullanılıyor. Aynı zamanda İtfaiye araç parkı çatısından hasat ettiğimiz suları da mevcut yangın havuzumuzda depolayarak yangınlarda müdahale suyu olarak kullanacağız. Toplamda 24 kişinin çalıştığı binamızda uygulanan bu proje ile yıllık toplam 222 ton su ve yaklaşık 7000 TL tasarruf yapılabilecektir.

YAĞMUR SUYU DEPOLAMA VE ARITMA SİSTEMLERİMİZİ DÜZENLİ ARALIKLARLA İZLİYORUZ Pilot projelerimizde yer alan yağmur suyu depolarımızdan ve yağmur suyu arıtma sistemi çıkışımızdan düzenli olarak alınan numuneler, İZSU laboratuvarında içme suyu yönetmelik standartlarına göre analiz edilmektedir. Böylece yağmur suyu depolama ve arıtma sistemlerimizin performansı değerlendirilmektedir

Devamını Oku Devamını Oku
Haberler

Fırat Yaşayan Park'ı Buca’ya değer kattı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in sözünü verdiği 35 Yaşayan Park projesi kapsamında hayata geçirilen Fırat Yaşayan Parkı Bucalıların yeni buluşma mekanı oldu.  Kentin içine doğayı taşıyan Fırat Yaşayan Parkı'ndaki etkinlikte konuşan Başkan Soyer, “Bu şehirde kişi başı yeşil alanı 16 metrekareden 30 metrekareye çıkaracağımızın sözünü vermiştik. Bunu gerçekleştiriyoruz” dedi.

İzmirlilerin doğa ve ormanla bütünleşeceği “Yaşayan Parklar” oluşturan İzmir Büyükşehir Belediyesi Buca’da “Fırat Yaşayan Parkı”nı hayata geçirdi. 20 Mayıs Dünya Arı Günü’nde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe Başkan Soyer’in eşi Neptün Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Fırat Mahallesi Muhtarı Feramut Eroğlu, belediye bürokratları ve muhtarlar katıldı. Buca’ya nefes aldıracak 30 bin metrekarelik bir alan olarak tasarlanan Fırat Yaşayan Parkı'nda çocuk oyunları, spor etkinlikleri, köy tiyatrosu gösterimi ve arıcılık faaliyetleri de düzenlendi.

Kişi başı yeşil alanı 16 metrekareden 36 metrekareye çıkaracağız
35 yıldır belediyenin fidanlığı olarak kullanılan alanı halkla buluşturmanın mutluluğunu yaşadığını dile getiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bu araziyi insanlarımızın gündelik alanlarda kullanabilmesi için hayal etmiştik. Emek veren bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Adına 'yaşayan park' diyoruz çünkü kentlerde betona öyle sıkıştık ki doğadan koptuk; uzaklaştık. Çocuklarımız sütü fabrikada şişelenen bir şey zannediyor. Çocuklarımız doğadan uzaklaştı. İstiyoruz ki çocuklarımız ekosistemi tanısınlar, doğanın bir parçası olduklarını hatırlasınlar. Hedefimiz kente 35 Yaşayan Park kazandırmak. Bu şehirde kişi başı düşen yeşil alanı 16 metrekareden 30 metrekareye çıkaracağımızın sözünü vermiştik. Bunu gerçekleştiriyoruz” dedi.

Buca metrosu zamanında bitecek
Buca’nın 30 ilçe içerisinde Büyükşehir Belediyesi’nin en büyük yatırımı yaptığı ilçe olduğunu hatırlatan Başkan Tunç Soyer, “Buca Metrosu İzmir’in büyük yatırımıdır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin öz gücüyle yaptığı bir yatırımdır. Biz hizmete, çalışmaya doymayacağız. Yapacağımız çok iş var. Buca Cezaevi arazisini İzmir’in en güzel yeşil alanı yapacağız. Ben iktidarın belediyesi de muhalefetin belediyesi de ne demek çok iyi biliyorum. Sizlerden bir şey rica ediyorum. Bize bunu yaşatın. Şu ana kadar Buca’ya bir yaptıysak 10’a hazır olun. Tek tek hayata geçireceğiz. Haftaya Buca Metrosu’na dev köstebekle giriş yapacağız. Buca Metrosu zamanında bitecek. Hiç kuşkunuz olmasın. Buca Metrosu'nu 4 sene içerisinde açmış olacağız. Buca Metrosu kendi kendini finanse eden bir yatırım olacak” şeklinde konuştu.

Göreceksiniz kazanacağız
Bu güzel bahar gününde Türkiye’ye kalıcı baharlar yaşatmak istediklerinin altını önemle çizen Başkan Soyer, “Çocuklarımızın iş derdi olmadan yaşayacağı bir memleket mümkün. Bir hafta kaldı. Tek bir şey rica ediyorum. Sandığa gidin ve oyunuza sahip çıkın. Halkın iktidar olduğu, namusun, dürüstlüğün, hakkın, hukukun, adaletin iktidar olduğu bir memleket bizi bekliyor. Göreceksiniz kazanacağız. Bir şey değişecek, her şey değişecek” ifadelerini kullandı.

Sosyal demokrat belediyeciliğin en güzel örneğini Buca’da sergiledik
Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç da “Bundan dört yıl önce göreve geldiğimizde Tunç Başkan ile beraber Buca’da mahallede dolaşıyorduk. Başkanımızın ilk söylediği şey önceliği dezavantajlı mahallelere vermekti. Bizler sosyal demokrat belediyeciliğin en güzel örneğini Buca’da sergiledik. Üç yıldan beri Başkanımızın aldığı çöp araçları sayesinde kat ve kat daha iyi bir noktaya geldik. Dezavantajlı bölgelerdeki en önemli problemlerden biri yağmur sularından kaynaklanan problemlerdi. Biraz zorluk çekildi. Yoğun yağışlarda artık eskiden yaşadığımız problemler kalmadı. Yeşil alan konusunda Buca Belediyesi çok ciddi çalışma yapıyor. Çok güzel günlerde buluşmak üzere” diye konuştu.

Kısa bir sürede parka kavuştuk
2019 muhtarlık seçimlerinde mahallesine yaşam alanı kazandırmayı hedeflediğini dile getiren Fırat Mahallesi Muhtarı Feramut Eroğlu, “Bir hayalimiz vardı. 7’den 70’e herkesin keyifle vakit geçirebileceği bir alanı bölgemize kazandırmak istiyorduk. Bucamıza ve mahallemize çok yakışan bu projemizi hayata geçiren Başkanımız Tunç Soyer’e çok teşekkür ediyorum. Kısa bir sürede isteğimiz gerçekleşti. Tunç Başkan defalarca çalışmaları yerinde inceledi. Başkanımız sadece İzmir için değil ülkemiz için de hizmet veriyor. Deprem bölgesindeki çalışmalarla yaptıklarınızı görünce sizlerle bir kez daha gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu.

Ekosistem, toplumsal etkileşim ve tarımsal üretim
35 yıldır fidan deposu olarak kullanılan, üç futbol sahası büyüklüğündeki Fırat Yaşayan Parkı’nda semt sakinlerinin talepleri üzerine yürüyüş rotaları, çay bahçesi, dinlenme ve çocuklar için oyun alanları, basketbol sahası yer alıyor. Ayrıca parkta sera ve mahalle bostanı da bulunuyor. Altında su kaynağı bulunan parkta, bu kaynaktan faydalanarak çayır alanı ile bağlantılı bir biyolojik gölet de yapıldı. Fırat Yaşayan Parkı, insanı doğayla bütünleştirerek ekosistemi koruma, toplumsal etkileşim ve tarımsal üretim olmak üzere üç amaca hizmet ediyor.
 
Parktaki ağaçlar 3-4 yıl sulamaya ihtiyaç duymayacak türden seçildi
Parkta yapılan bitkilendirme çalışmaları, ömrünün bir kısmını İzmir’de geçiren ve İzmir’in en büyük yeşil alanı Kültürpark’ın ağaçlandırılmasına büyük emek veren Cevat Şakir Kabağaç’a (Halikarnas Balıkçısı) ithaf edildi. Parkın pek çok yerinde Cevat Şakir’in uyguladığı bitkilendirme yöntemlerinden ilham alındı. Fırat Fidanlığı’nın Yaşayan Park’a dönüştürülmesi için yapılan ağaçlandırma çalışmalarında İzmir’in iklim ve doğasına uygun bitkiler kullanıldı. Buca’ya kazandırılan otuz bin metrekarelik parkta palamut meşesi, pırnal meşesi, ıhlamur, çınar, sekoya, servi, Datça hurması, badem, sakız, delice zeytin, erguvan, kekik, karabaş otu, defne, ılgın, dut, süs armutu, nar gibi türlerin yanı sıra hanımeli, manolya, sarı çiçekli yasemin gibi kokulu bitkiler de toprakla buluştu.Parktaki ağaçlar, 3-4 yıl sonra sulamaya ihtiyaç duyulmayacak türlerden seçildi.

Yaşayan Park, halkın istek ve ihtiyaçlarına göre tasarlandı
Fırat Yaşayan Parkı, Buca’da beş mahalleye olan yakınlığıyla büyük önem taşıyor. Fırat Yaşayan Parkı’na yönelik talep, Başkan Soyer’in İzmir’in her bir mahallesindeki ihtiyaçları hızlı ve etkili bir şekilde çözmek için oluşturduğu Acil Çözüm Ekibi tarafından tespit edilmişti. Park alanı İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi kararıyla Haziran 2022’de belediye şirketi İzDoğa’ya çay bahçesi olarak kiralandı ve bir yıldan kısa sürede Yaşayan Park’a dönüştü. Parkın yapımında İzDoğa’nın yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi Acil Çözüm Ekibi’nin diğer paydaşları olan İZBETON, İZSU, İZENERJİ ile Park ve Bahçeler Dairesi, Fen İşleri Dairesi ve Yapı İşleri Dairesi görev aldı.

Devamını Oku Devamını Oku

Türkiye'nin ilk sünger okulu

Küçük menderes su krizi

2000 filtreleme deposu

Yağmur depolarımız sahiplerine kavuşuyor - Didem Işıklı Ortaokulu

Vatandaşlarımız yağmur suyu depoları ile buluşuyor - Mecbure Hanım röportajı

Işıkkent Mezarlığı - Su Döngüsü ile Yeşil Dönüşüm

26 Aralık Süngerkent İzmir Lansmanı

Yaşayan Dereler

Gaziemir İzelman Sakarya Otoparkı’nı Türkiye’nin ilk sünger otoparkına dönüştürdük.

Sünger Kent

Buca Bahçekapı - Türkiye'nin ilk Yağmur Kuyuları

Gaziemir Sünger Otoparkı

Sünger Parklar

SÜNGER GÖLET

İzmir Yağmur Suyu Hasadı

Türkiye'nin ilk biyolojik sızdırma göleti

Süngerkent İzmir - Yeşil altyapı projeleri

Yağmur toplayan şehir

5000 Binaya 5000 depo dağıtıma hazır

Türkiye'nin yağmur toplayan ilk köyü İzmir'de

İzmir Sünger Kent projesi Tahtalı Barajı kadar su toplayacak

Yağmur Bahçeleri

Küçük Menderes Ovası Yağmur Suyu Hasadı

Yağmur Suyu Deposu

Yağmur Toplayan Şehir SüngerKent İzmir Projesi